Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2457 E. 2015/9718 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2457
KARAR NO : 2015/9718
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : BURDUR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2011/20-2013/213

Taraflar arasında görülen davada Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/03/2013 gün ve 2011/20-2013/213 sayılı kararı onayan Daire’nin 24/10/2014 gün ve 2013/12608-2014/16483 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin babası olan ve aynı zamanda davalı şirkette de ortaklığı bulunan O.. K..’un 07.11.2004 tarihinde vefat ettiğini, davalı diğer mirasçıların mirası reddettiklerini, tek mirasçı olarak müvekkilinin kaldığını, bu durumu 06.07.2009 tarihinde öğrenen müvekkilinin, davalı şirketin ticari kayıtlarını incelerken murise ait hisselerin 04.03.1996 ve 11.03.1997 tarihli yönetim kurulu kararlarıyla bir kısım davalılara devredildiğini tespit ettiğini ancak hisse devirlerine ilişkin yönetim kurulu kararları altındaki imzaların murise ait olmadığını, sahte imzalarla muris adına kayıtlı şirket hisselerinin devralındığını, ayrıca söz konusu yönetim kurulu kararlarında toplantı nisabının sağlanmadığı gibi anonim şirket hisse devirlerinin de yasada öngörülen biçimde yapılmadığını ileri sürerek, sahte işlemlerle yapılan hisse devirlerinin iptaline, bu hisselerin tek mirasçı olan müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının murisi olan O.. K..’a ait şirket hisselerinin 04.03.1996 ve 11.03.1997 tarihli yönetim kurulu kararlarıyla bir kısım davalılara devredildiği, anılan yönetim kurulu kararları altında davacının murisine atfen atılan imzaların, murise ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporuyla ortaya konulduğu, ayrıca 11.03.1997 tarihli toplantıda, toplantı nisabının da sağlanmadığı, bununla birlikte davalı şirketin bir aile şirketi olduğu, murisin de son hisse devrinin yapıldığı 11.03.1997 tarihine kadar şirketin yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı, 2004 yılında ölen murisin, devir tarihinden ölüm tarihine kadar söz konusu hisse devirlerinin sahte imza ile devredildiğini bilmemesinin mümkün olmadığı, yine sahte imza ile devrin yapıldığı ilk toplantıdan sonra murisin, şirket adına vekaletname vererek dava açtırması, kendi taşınmazını şirkete satması, alınan yönetim kurulu kararı gereğince imza sirküleri vermesi karşısında murisin hisse devrinden haberdar olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin hayatın olağan akışına uymadığı, işbu davanın ise dava konusu devirlerden 13 yıl sonra açıldığı, her ne kadar batıl olan işlemlerde zamanaşımı süresi işlemez ise de usulsüz işlemlerden murisin haberdar olduğu ve yapılan bu usulsüz işlemlere karşı herhangi bir itirazının olmadığı gözetildiğinde dava açılmasının MK’nın 2. maddesi ile bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.10.2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 01/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.