Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2448 E. 2015/9719 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2448
KARAR NO : 2015/9719
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2010/199-2013/166

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/06/2013 gün ve 2010/199 – 2013/166 sayılı kararı onayan Daire’nin 18/11/2014 gün ve 2013/16851 – 2014/17841 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davalı şirket adına tescilli “çift katlı bakır kaynaklı çelik boru üretimde kullanılan çelik saçlara bakır kaplama prosesi”ne ilişkin patentin yenilik özelliği olmadığını, tescilin kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek, dava konusu patentin hükümsüzlüğünün tespitine ve sicilden terkinine/silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkil adına tescilli olan patent belgesi ile korunan hakların davalılar tarafından izinsiz kullanıldığını, bu kullanımın patent tescilini ihlal eder nitelikte olduğunu ileri sürerek, tecavüzün ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin tespitini, durdurulmasını ve men’ini, şimdilik 50.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bir patentin hükümsüzlüğüne karar verebilmek için o patentin koruma kapsamının belirlenmesi gerektiği, hükümsüzlük davasının açıldığı tarihe göre değil patent başvurusun yapıldığı tarihin esas alınarak incelenmesi gerektiği, dava konusu incelemeli patentin 1-18 nolu istemlerinin tamamının usul patenti olduğu, 1 nolu istemin ana (bağımsız istem) geri kalan 2-18 nolu istemlerin ise her biri 1 nolu bağımsız isteme bağımlı olarak yazıldığı, 1 nolu ana istemin ve buna bağlı olarak da 2-18 nolu istemlerde buluş basamağına sahip olmadığı, dava konusu patentin patentlenebilirlik kriterlerinden buluş basamağı(tekniğin bilinen durumu aşma) özelliğine sahip bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair verilen karar asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 18.11.2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Asıl dava, davalı adına TPE nezdinde tescilli 2008/02945 nolu patentin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, birleşen dava ise, dava konusu patent belgesi ile korunan haklara davacı-karşı davalı tarafından yapılan tecavüzün ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin tespiti ile durdurulması, men’i, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece 07.03.2010 ve 31.10.2012 tarihli bilirkişi raporları alınarak davaya konu buluşun yeni olduğu, ancak tekniğin bilinen durumunu aşmadığı gerekçesi ile asıl davada davanın kabulü ile dava konusu edilen patentin hükümsüzlüğüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekilince hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporuna davaya konu patentin hükümsüzlük koşullarının oluşmadığına dair ciddi itirazlarda bulunarak; kimya mühendisi Hülya Çaylı tarafından düzenlenen 04.02.2013 tarihli Teknik Rapor ve Avusturya patent Ofisine ait görüşe ilişkin 03.05.2013 tarihli rapor ibraz edilmiştir. Sunulan bu raporlarda davaya konu patentin yeni ve buluş basamağına haiz olduğu ifade edilmiş olmasına rağmen, mahkemece sunulan raporlar değerlendirilip tartışılmadan ve ciddi itirazlar karşılanmadan yazılı şekilde karar verilmiştir.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesinde, tarafların, dava konusu olayla ilgili olarak uzmanından bilimsel mütalaa alabilecekleri düzenlenmiş olup hakimin bu delili serbestçe değerlendirebileceği kuşkusuzdur. Bu itibarla, mahkemece alınan bilirkişi raporları ile sunulan uzman görüşü arasındaki çelişki giderilerek ve gerekirse anılan maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen, hakimin rapor alınan uzman kişiyi davet ederek dinleyebileceği imkanı da gözetilerek, oluşacak sonuç çerçevesinde çelişkiyi giderecek şekilde gerektiğinde içerisinde kimya mühendisinin de olduğu yeni bir uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmediğinden asıl davada davalı-birleşen davada davacı İleri E. K. Sanayi A.Ş. vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 18.11.2014 gün ve 2013/16851-2014/17841 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının anılan nedenle asıl davada davalı-birleşen davada davacı İleri E. K. Sanayi A.Ş. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı İ. E. K. Sanayi A.Ş. vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 18.11.2014 gün ve 2013/16851-2014/17841 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının asıl davada davalı-birleşen davada davacı İleri E. K. Sanayi A.Ş. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 01/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.