Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2408 E. 2015/7826 K. 05.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2408
KARAR NO : 2015/7826
KARAR TARİHİ : 05.06.2015

MAHKEMESİ : KONYA(KAPATILAN) 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2012/97-2014/248

Taraflar arasında görülen davada Konya(Kapatılan) 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/06/2014 tarih ve 2012/97-2014/248 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı K. Gıda Pet. Ürn. Hay. Tic. Yat. A.Ş. vekili ile davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı K.. A..’nin Fransa temsilciliğini yapan davalı M.. Ş.. aracılığıyla müvekilinin davalı şirkete 13.01.2001 tarihinde 30.000 DM para yatırdığını, müvekkilinin, davalı K.Holding A.Ş’nin her yıl yüksek kar payı dağıttığı ve yatırdığı paranın her istendiği an geri verileceği ve sair gerçek dışı iddialarla ikna edildiğini, K.. A..’ye ortak olduğuna dair Ortaklık Sözleşmesi başlıklı bir belge imzaladığını, 30.000 DM alındığına dair K.Yatırım A.Ş. başlıklı bir tahsilat makbuzu ile birlikte davalılardan K. Gıda Petrol Ürn. Hay. Tic. A.Ş. adına 6 adet A serisi 2. tertip on hisselik nama yazılı hisse senedinin müvekkiline verildiğini, müvekkili ile davalı şirketler arasında geçerli bir ortaklık ya da yatırım ilişkisi bulunmadığını, davalıların Sermaye Piyasası Kanununa aykırı hareket ettiklerini, davalılardan Ö.S.’ın her iki davalı şirketin kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı olup tüm işleri organize ettiğini ve yönlendirdiğini ileri sürerek, öncelikle müvekkili ile davalı şirketler arasında kurulmuş hukuken geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti ile mevzuata aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne ve müvekkilinden tahsil edilen 30.000DM karşılığı 9.787,80TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu talepler yerinde görülmez ise müvekkilinin davalılardan K.. A.. ve K.Gıda Petrol Ürn. Hay. Tic. Yat. A.Ş.’nin ortağı olduğunun tespitine, ortaklığın şirket kayıtlarına işlenmesine ve ortaklıktan kaynaklanan kar payı ve sair her türlü parasal haklarının hesap edilerek tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. Ş.., davaya cevap vermemiştir.
Diğer davalılar vekili, müvekkil K.. A..’nin hisse senetlerinin tamamının hamiline yazılı olup, davacı, müvekkili şirketin hamiline olan hisse senetlerini elinde bulundurduğu süre ve oranda müvekkili şirketin ortağı olacağını, diğer müvekkili K. Gıda Pet. Ür. ve Hay. Tic. ve Yatırım A.Ş’nin hisselerinin tamamının nama yazılı olduğu, pay defteri itibari ile davacının ortaklar arasında yer almadığı, müvekkili Ö.. S..’ın hiçbir ortağın zararına sebep olacak hiçbir davranışı bulunmadığını, diğer davalı M.. Ş..’nın müvekkili şirketin yetkilisi ve çalışanı olmadığını, şirket yetkililerince hiçbir kimseye yüksek oranda kar verileceği ve paranın istendiği an geri alınabileceği yönünde bir taahüdde bulunmadığını, müvekkil şirket yetkilileri aleyhinde tek bir ceza mahkumiyet hükmü bulunmadığı gibi SPK’nın müvekkili şirket aleyhine açtığı davaların da redle sonuçlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı M.. Ş..nın da şirket yetkilisi ve çalışanı olduğunun kanıtlanamadığı, ancak davacının elinde M.. Ş.. ile yaptığı sözleşmede 30,000 DM karşılığı 6 adet ve dosya içinde fotokopileri bulunan ve davacı tarafta aslı sunulan A serisi 2. tertip on hisse bulunduğu, davacının elinde bulunan hisse senetlerinin aslı ile davalı K.Gıda Petrol Ürünleri Hayvancılık Ticaret ve Yatırım A.Ş.’nin ortağı olduğu, davalı K.. A.. yönünden davalı şirketin ticari defterlerinde bir ortaklığın yer almadığı, belgede adı geçen davalı M.. Ş..’nın şirket yetkilisi olmadığı, davacının bu şirkete para verdiğini belge ile kanıtlayamadığı, davalı Ö.S. ve davalı M.. Ş.. yönünden ise bu kişilerin şirket yetkilisi olmadığı, bu nedenle TTK 336. maddesi kapsamında sorumluluklarından bahsedilemeyeceği, davacının ortaklığının bulunduğu K.Gıda Petrol Ürünleri Hayvancılık Ticaret ve Yatırım A.Ş.’ ye ait hisse senetleri nedeniyle TTK 329 ve 405 maddelerine göre şirketin kendi hisselerini temellük edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının ortaklığın tespitine dair talebinin kabulü ile ; davacının K.Gıda Pet. Ürn. Hay. Tic. ve Yatırım A.Ş.’ye 13/01/2001 tarihi itibari ile A serisi 2. Tertip 10 Hisse adı altında 6 hisse sahibi olduğunun tespitine, davacının kar alacağı talebinin reddine, davalı Kamer Gıda Pet. Ürn. Hay. Tic. ve Yatırım A.Ş. aleyhine açılan alacak davasının reddine, davacının davalı Kamer Holding A.Ş, Özel Sevencan ve M.. Ş.. aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Ka.Gıda Pet. Ürn. Hay. Tic. Yat. A.Ş vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delilerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı K. Gıda Pet. Ürn. Hay. Tic. Yat. A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmaması nedenine dayalı yatırılan paranın istirdadı, aksi takdirde ortaklığın tespiti istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut SPK yazısında, Sermaye Piyasası Kanunun 4. maddesi hükmüne aykırı olarak ihraç ettiği hisse senetlerini çok sayıda kişiye satan K. Gıda ve K. Holding yöneticileri Ö.S. ve arkadaşları hakkında SPK’nun 47/A-4 ve 49 . maddeleri ve bu fiile iştirak eden 268 koordinatör ve temsilci hakkında SPK 47/A-4, 49 maddeleri ve 765 sayılı TCK 64. madde hükümleri, SPK’nun 11. maddesi hükmüne aykırı oylarak ortak sayısının 100’ü aşmış olmasına rağmen Kurula bilgi vermeyen K. Gıda yöneticileri Ö.S. ve arkadaşları hakkında SPK’nun 47/B-4 ve 49 maddeleri hükümleri, SPK’nun 30 ve 31. maddesine aykırı olarak K. Gıda hisse senetlerinin devrine aracılık yaptığı tespit edilen K. Holding ve K. Gıda yöneticileri Ö. S. ve arkadaşları hakkında SPK’nun 47/A-4 ve 49 madeleri ve K. Gıda hisse senetlerinin alım satımına aracılık etme faaliyetlerine yurt içinde ve yurt dışında iştirak ettikleri tespit edilen 268 koondinatör ve temsilci hakkında SPK ‘nun 47/A-4, 49 ve TCK 64 maddeleri hükümleri, K. Holding ve K. Gıda yetkilileri tarafından Kurula bilgi verilmemesi ve gerçeğe aykırı bilgi verilmesinde ve Kamer Gıda yasal kayıtlarında gerçeğe aykırı hesap açılması ve kayıt tutulmasında sorumluluğu bulunan K. Holding ve K.Gıda yöneticileri Ö.S. ve arkadaşları hakkında SPK’nun 47/B-1 , 47/B-2 ve 49 madde hükümleri uyarınca suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, suç duyurularının birleştirilerek, açılan dava sonucunda Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2009 tarih 2006/337 E.-2009/71 K. sayılı kararıyla sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, anılan kararın Kurulca 19.06.2009 tarihinde temyiz edildiği, temyiz incelemesinin devam ettiği, davalı M.. Ş..’nın da aralarında bulunduğu 268 koordinatör temsilci hakkında Ereğli C.Başsavcılığının 21.07.2006 tarih ve 2005/4485Hz. 2006/1319KYOK kararı ile zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, TCK’nun 313. maddesi kapsamında gerçekleştirilen fiillerde sorumluluğu bulunan K. Holding ve K. Gıda yöneticileri Ö. S. ve arkadaşları ile K.Holding tarafından oluşturulan teşekkülün içerisinde bilfiil görev alan 268 koordinatör ve temsilci hakkında TCK’nun 313 hükmü uyarınca bulunulan suç duyurusu ile ilgili olarak verilen beraat kararının temyizi sonucu kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiği, Kurulca istenen bilgi ve belgelerin süresi içinde ibraz edilmemesi nedeniyle Kamer Holding yöneticileri Ö. S. ve akadaşları hakkında SPK’nun 47/b-1 ve 49. maddeleri hükümleri uyarinca suç duyurusunda bulunulması üzerine, Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açıldığı, mahkemenin 09.04.2007 tarih ve 2005/62, 2007/168 sayılı kararıyla, sanıklar hakkında daha önce Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2006/337E sayılı kamu davasının açılması nedeniyle dava dosyasının mükerrer bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın temyizi üzerine kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği belirtilmiştir.
Taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin kurulabilmesi için sözleşme ehliyeti, hukuka, ahlaka, adaba uygunluk, ifa imkansızlığının bulunmaması, irade ile beyan arasında uyum, geçerlilik şeklinin arandığı hallerde bu şekle uygunluk gerekmekte olup, bu unsurlardan birinin eksikliği halinde ortada irade açıklaması bulunmasına rağmen, bu irade bir borç doğurmayacaktır. (Bkz. Prof Dr. Ahmet Kılıçoğlu Borçlar Genel Hukuku Genel Hükümler, 2. baskı, sayfa 50)
Mülga 818 sayılı BK’nun 28. madddesine göre hile, diğer tarafta sözleşme yapma düşüncesini uyandıran ya da bu düşünceyi güçlendiren gerçeğe aykırı eylem ve davranışları ifade eder. Hile nedeniyle sözleşmenin geçersiz sayılabilmesi için kişide aldatma kastının bulunması gerekir. Buna göre kişinin ileri sürdüğü ya da açıklanan zorunluluğu bulunmadığı halde susmuş olduğu nitelikler, karşı tarafı sözleşme yapmaya ikna etme veya sözleşme düşüncesini pekiştirme amacıyla ortaya konulmuş olmaktadır. Kişi bu eylem ve davranışlarda bulunmasaydı diğer tarafın bu sözleşmeyi yapmayacağı bilinç ve düşüncesinde olmalıdır. Aldatma kastında, kişiyi gerçek dışı eylem ve davranışlarda bulunmak suretiyle sözleşme yapmaya ikna etme düşüncesi vardır. Bir başka ifadeyle, sözleşmenin yapılması ile aldatma eylemi arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Hileye uğrayan kişinin iradesi sakatlanmıştır. Bu nedenle sözleşmeyi iptal etme hakkına sahiptir. Sözleşmenin iptali halinde tarafların aldıklarını iade yükümlülüğü doğacaktır.
Somut olayda, davacı vekili davalı tarafın yüksek kar payı verileceği ve her istendiği an geri almanın mümkün olduğu yönündeki telkinler üzerine davalı tarafa 30.000 DM ödediğini ileri sürerek, öncelikle hukuken geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti ile mevzuata aykırı kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, müvekkilinden tahsil edilen 30.000DM karşılIğı 9.787,80TL’nin tahsiline, bu talepleri yerinde görülmemesi halinde davalı K. Holding A.Ş ve K. Gıda Petrol Ürün. Hay. Tic. A.Ş.’nin ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, davasına dayanak olarak da K. Holding antetli, şirket temsilcisinin M.. Ş.. olduğu yazılı ve imzalı 30.000DM ödeme yapıldığını gösteren “Ortaklık Şözleşmesi“ başlıklı belge, yine davalı M.. Ş..’nın tahsil eden olarak göründüğü, 30.000DM’nin tahsil edildiğine dair “K. Yatırım A.Ş Tahsilat Makbuzu“ başlıklı belge ile K. Gıda Petrol Ürünüleri Hay. Tic. ve Yatırım A.Ş.’ye ait kar payı kuponlarını sunmuştur. Mahkemece, davacının elinde bulunan hisse senetlerinin aslına
istinaden davalı K. Gıda Petrol Ür. Hay. Tic ve Yat. A.Ş.’nin ortağı olduğu, diğer davalı K.. A.. yönünden ise davalı şirketin ticari defterlerinde bir ortaklığın yer almadığı, belgede adı geçen M.. Ş..’nın şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle davacının K.Gıda şirketinin ortağı olduğunun tespitine, davalı K. Gıda şirketi aleyhine açılan alacak davasının reddine, yine diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle davacının sahih bir şekilde davalı şirketlere ortak olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinden mahkemece bilirkişi kuruluna davalıların tüm ticari defter ve kayıtları ve ayrıca hisse devir tarihlerinden dava tarihine kadar davalı şirketlerin yapmış olduğu genel kurullara ait tutanaklar ve hazirun cetvelleri incelettirilmek suretiyle davacıya verilen hisse senetlerinin bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketlerin sermayesinde temsil edilip edilmediği, davacının hisse satın aldığı tarih itibariyle şirket kayıtlarında hisse satışının muhasebeleştirilip muhasebeleştirilmediği, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği hususlarının yeterince ve denetime elverişli bir şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiği açıktır. Bu bağlamda mahkemece davacının hisse satın aldığı payların davalı şirketin sermayesi içinde temsil edilip edilmediği, hisse satışının şirket kayıtlarında muhasebeleştirilip muhasebeleştirilmediği, davacının şirketin ortağı olup olmadığı yeterince incelenmediği gibi, davalı şirketlerin sicil dosyaları tümü ile dosyaya ibraz edilmediğinden belirtilen hususun denetimi de yapılamamıştır.
Bu itibarla, mahkemece bilirkişi kuruluna, davalıların tüm ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davalı şirketlerin hisse satış tarihi itibariyle sicil dosyaları ile davalı şirketlerin yöneticileri hakkındaki ceza dosyalarının birer suretleri getirtilerek, davacıya satılan hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, davacının davalı şirketlere ortak olup olmadığı, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği hususları açıklığa kavuşturularak, bu inceleme sonucunda davacının ortaklığının sahih olmadığı anlaşıldığı taktirde, davacının zararından davalıların haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, haksız fiil, hile ve aldatma olgusunun tespiti yapılırken de yukarıda bahsi geçen SPK raporları, davalı şirketin yöneticileri hakkındaki ceza dosyaları, bu dosyalardaki tanık beyanları da nazara alınarak, her bir davalının hukuki durumu buna göre tayin ve takdir edilerek, sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken belirtilen yönler yeterince tartışılmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yine, davacının sunduğu belgelerin bir kısmında“K. Y. A.Ş“, bir kısmında “K. Holding“, bir kısmın da da “K. Gıda Petrol Ürünüleri Hay. Tic. ve Yatırım A.Ş.“ ibaresinin yazıyor olmasının haksız fiil iddiası karşısında değerlendirmeye alınması da gerekmektedir.
Ayrıca, mahkemece, davacının sunduğu tahsilat makbuzunda ve ortaklık belgesinde adı ve imzası bulunan davalı M.. Ş..’nın SGK kayıtlarına istinaden davalı şirket yetkilisi ve çalışanı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle, alacak istemi reddedilmişse de, yukarıda açıklanan SPK yazısında belirtildiği ve bilirkişi raporunda da değinildiği üzere üzere davalı şirketlerle ilgili olarak davalı M.. Ş..’nın da bulunduğu 268 koordinatör hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olup, dosyadaki Konya Ereğli C.Başsavcılığı’nın 2005/4485Sor-2006/1319KYOK sayılı zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararında 206 nolu şüpheli olarak yer aldığı anlaşıldığı gibi, eldeki davada dava dilekçesi tüm davalılara aynı adres yazılarak tebliğe çıkmış davalı M.. Ş.. için tebliğ edilemeden dönen tebligat belgesi üzerinde “Adresten 2008 yılında ilişiği kesilerek ayrılmıştır. Personel Müdürü A. Ö.’in beyanı ile tespit edildi“ şerhi bulunup şerhin altı bu kişi tarafından imzalanmış olup, diğer davalı K.. A.. ve davalı Ö. S. adına yapılan tebligatın aynı adreste aynı kişiye tebliğ edilmiş olması karşısında davalı M.. Ş..’nın davalı şirket çalışanı olduğunun kanıtlanamadığı yönündeki gerekçe de yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, davalı Ö. S. yönünden şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle TTK 326. maddesi uyarınca sorumluluğundan bahsedilemeyeceği belirtilmişse de, gerek yukarıda belirtilen SPK yazısında, gerek dosyada mevcut bilirkişi raporunda, gerekse de dosyadaki ticaret sicil müdürlüğü yazısından davalı Ö. S.’ın şirket yönetim kurulu başkanı olduğu anlaşıldığından dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçe de yerinde yerinde değildir.
Bu durumda, davacının öncelikle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti, yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve yatırılan paranın istirdadı isteminde bulunduğu gözetilerek, davacının bu talebinin yerinde olup olmadığı değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı K. Gıda Pet. Ürn. Hay. Tic. Yat. A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.