Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2345 E. 2015/7611 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2345
KARAR NO : 2015/7611
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2013/132-2014/262

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/11/2014 tarih ve 2013/132-2014/262 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili firmanın 1944 yılından beri Ü.markası ile üretim yaptığını, 1965 yılından beri de Ü. markasını tescilli olarak kullandığını, davalı tarafından Ü. markasının izinsiz kullanıldığı mühendislik, müşavirlik ve inşaat sektörlerinde de marka tescillerinin bulunduğu, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu TPE tarafından da kayıt altına alındığını, davalının Ü.ibaresini mühendislik, müşavirlik ve inşaat sektöründe markasal nitelikte kullandığını, bu kullanımın müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, Ü.ibaresinin TPE tarafından tanınmış olarak kabulünden önce de tanınmış marka olduğunu, davalı şirketin kurulduğu zaman da Ü. ibaresinin tanınmış marka olduğunu, davalının 1996 yılında kurulan şirkette M.Ü.unvanını tescil ettirdiğini, Ü.ibaresini tek başına tescil ettirmediğini, davalı kullanımlarında esas unsur olarak Ü. ibaresinin kullanıldığını, davalının bu kullanımları müvekkili marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmek suretiyle, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile Ü. ibaresinin davalı ticaret unvanından ve işletme adından terkini, www.m..com davalı alan adının erişime engellenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkil şirketin sahibinin adının M. Ü. olduğunu, ilk olarak 1984 yılında iş hayatına başladığını, müvekkilinin 2000 yılından itibaren tamamen inşaat sektöründe faaliyette bulunduğunu, davacının ise bu sektörde bir faaliyetinin bulunmadığını, G. aramalarında kendi şirketlerinin üst sıralarda çıktığını, Müvekkilinin davacının itibarından faydalanma kastının olmadığını, davacı markası tanınmadan önce müvekkilinin Ü. markasını kullanmaya başladığını, bu sebeple kazanılmış hakkının bulunduğunu, Ü. ile müvekkili tarafından alan adı olarak kullanılan M. ibaresi arasında farklılık bulunduğunu, ikisi arasında bir bağlantı kurulamayacağını ileri sürerek davanın reddini talep etmektedir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirketin tanıtım evrakı, faturalar, kartvizit ve www.m..com internet sitesindeki kullanımları dikkate alındığında Ü.ibaresini ticaret unvanı kapsamı dışında, inşaat ve gayrimenkul sektörü bakımından markasal nitelikte kullandığı, davacı şirketin uzun yıllar Ü. ibaresini yoğun kullanması ve tanıtım faaliyeti gerçekleştirmesi sonucu markanın tanınmış marka kategorisinde bulunduğu ve inşaat ve gayrimenkul sektörü bakımından da koruma sağladığı, davalı şirketin kullanımlarının davacı şirketin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, TTK’nın haksız rekabet hükümleri uyarınca Ü. ibaresinin davalı ticaret unvanından terkini gerektiği, davacı şirketin tanınmış marka hakkına dayanarak ve TTK’nın haksız rekabet hükümleri uyarınca davalı kullanımlarına son verilmesini talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.