Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2337 E. 2015/8258 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2337
KARAR NO : 2015/8258
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2014/1754-2014/492

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2014 tarih ve 2014/1754-2014/492 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, üretimde çalışan ve müvekkili şirketin üretim sırlarına vakıf olan kilit personel niteliğindeki davalı ile 01/05/2008 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi akdedildiğini, davalı ile akdedilen sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin 10/1 ve 10/5 maddelerinde rekabet yasağının ihlali halinde ödenecek cezai şartın aylık brüt ücretinin on katı olarak belirlendiğini, davalının 11/11/2013 tarihinde istifa dilekçesi sunduğunu, 30/11/2013 tarihinde iş akdinin sona erdiğini, ancak davalının müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra müvekkili şirketin FDG adlı ürünü ile rekabet halinde olan N. Nükleer Teknoloji Araştırma San ve Tic. Ltd. Şti. isimli firmada çalışmaya başladığını ileri sürerek davalının rekabet yasağına aykırı davranması nedeniyle oluşan cezai şart alacağından şimdilik 10.000 TL tutarındaki kısmının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının 58.366,80 TL cezai şart alacağından şimdilik 10.000 TL’lik kısım için dava açtığı, HMK’nın 107-109 maddeleri uyarınca talep konusunun miktarının tartışmasız bir şekilde belirli olduğu hallerde davacı tarafından belirsiz alacak – kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacağı, davacının davalıdan talep edilebilecek alacak tutarının sebep ve miktarlarını net olarak belirterek toplam davalıdan 58.366,80 TL cezai şart alacağı olduğunu belirttiği, bu kapsamda davacının açmış olduğu davada HMK’nın 114/h ve 115. maddeleri uyarınca dava şartı (hukuki yarar) gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Ancak, 11 Nisan 2015 tarihinde ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı “Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda değişiklik yapılarak HMK’nın 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu değişiklik sonucunda, bölünebilir alacaklar yönünden, dava hakkının kötüye kullanılması yasağı dışında, kısmi dava açılabilmenin yolu açılmıştır. Bu itibarla mahkemece, derhal yürürlüğe girecek olan bu usul kanunu değişikliği tartışılarak bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.