Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2300 E. 2015/7354 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2300
KARAR NO : 2015/7354
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2014
NUMARASI : 2013/132-2014/124

Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/09/2014 tarih ve 2013/132-2014/124 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin yiyecek içecek alanı hizmetinde 2005/43651 numaralı 43. sınıfta tescilli markanın sahibi olduklarını, markanın ”l.” sözcüğünden oluştuğunu, davalı şirketin aynı alanda gösterdiği faaliyetinde ”L.” ibaresini kullanarak müvekkillerinin markasına tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek tazminat hakları saklı kalmak şartıyla davalı tecavüzünün önlenmesini ve durdurulmasını talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, müvekkilinin kullandığı markanın ”l.” olmayıp ”C. L.” olduğunu, ”C. L.+şekil” ibaresinin 2010/61805 no ile 18/06/2013’de müvekkil adına tescillendiğini, müvekkilinin İ.’un Ş. ilçesinde bir butik otel işlettiğini, davacının ise A.’da restaurantının bulunduğunu, tarafların markaları arasında benzerlik olmadığını, kaldı ki davacının tanınmış marka sahibi olmadığını savunarak davanın reddine istemiştir.
Mahkamece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2010/61805 nolu markasını ”C.” ekini çıkartmak suretiyle kullandığı, davalının bu kullanımının davacının ”L.” markasıyla iltibasa meydan verdiği, bu şekildeki fiili kullanımın davacının 2012/61805 sayılı marka tescili ile bağlantısı olsa bile hukuka uyğun olmadığı, davacının salt sözcükten ibaret olan ”L.” markasının önceki tarihli ve sunulan hizmetin aynı olduğu, bu bakımdan, ayırt ediciliği güçlü olan önceki tarihli davacı markası ile iltibas yaratıldığı gerekçesiyle davalının gerçekleşmiş kullanımı bakımından dava tarihi bazında markaya tecavüz tespitine ve önlenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.