Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2265 E. 2015/8568 K. 19.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2265
KARAR NO : 2015/8568
KARAR TARİHİ : 19.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2014
NUMARASI : 2012/72-2014/554

Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2014 gün ve 2012/72-2014/554 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.-T. Otomotiv ve Taşımacılık Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Dosyanın incelenmesinde, davalı Ş.. Y..’ya gerekçeli karar Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, gerçek kişiler yönünden artık mernis adreslerinin tespit edilebilmesi halinde Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğin mümkün olmadığı gözetildiğinde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun değildir.
Bu durumda, anılan hükümler çerçevesinde mahkemece, öncelikle davalı Ş.. Y..’nun adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin araştırılıp tespit edilerek bu adrese TK’nın 10. maddesine göre tebligat çıkarılması, bu şekilde tebligat yapılamaması halinde ise Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca tebligatın gerçekleştirilmesi, yasal temyiz süresi beklenildikten sonra ve her halükarda mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesini teminen dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik hususun tamamlanması için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.