Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2252 E. 2015/7837 K. 05.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2252
KARAR NO : 2015/7837
KARAR TARİHİ : 05.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2014
NUMARASI : 2014/907-2014/293

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/10/2014 tarih ve 2014/907-2014/293 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinden M.. K.. ile davalı arasında dava dışı şirketteteki hissesinin müvekkiline devri konusunda “Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi” imzalandığını, karşılığında müvekkilince davalıya 15.000 USD bedelli bono verildiğini, bono üzerinde “Bedeli şirket hissesi ahzolunmuştur” ibaresi bulunduğunu, diğer müvekkilinin bonoyu kefil olarak imzaladığını, hisse devrinin ortaklar kurulunda onaylanmadığını, hisse devir işlemlerinin tamamlanmadığını ileri sürerek, söz konusu bononun tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı M.. K..’ın şirket hisse devri işlemlerini kasten tamamlamadığını, bunun üzerine müvekkilinin devir işlemlerinin tamamlanması için dava açtığını bu davada verilen kararla hisse devrinin gerçekleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı tarafın hisse devir sözleşmesinin ifası için herhangi bir dava açmadığı, tam aksine davalı tarafın açtığı dava sonucunda hisse devir sözleşmesinin uygulanmasının hükmen sağlandığı, hiselerin davacı adına tescil edildiği, davalının 15.000 USD alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 05/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.