Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2154 E. 2015/7900 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2154
KARAR NO : 2015/7900
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : DÜZCE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2012/117-2014/298

Taraflar arasında görülen davada Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.11.2014 tarih ve 2012/117-2014/298 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin sigortalısı A. FZC’nin, T.Dış Ticaret Ltd. Şti.’nden satın aldığı 3516 adet 51 kap akü emtiasının, M./Ka. nakliyesinin her türlü nakliye rizikolarına karşı nakliyat sigorta poliçesi ile “I. C. C. A” şartları çerçevesinde sigorta güvencesi altına alındığını, emtianın, İ.A. Fabrikası’nın Manisa’daki tesislerinden İ.’a nakledildiğini, A.M.limanından konteyner ile G. B.r Gemisi’ne yüklenerek B. Limanı’na gönderildiğini, B.’a gelen malların burada vagona aktarılarak demiryolu ile K.’a gönderildiğini, B./T. demiryolu taşımasının 25.01.2011 tarihinde ve 7346 sayılı navlun faturası ile davalı tarafından üstlenildiğini, 15.07.2011 tarihinde 24011140 sayılı vagonun T.’a ulaşması üzerine malların üzerinde yapılan denetimde 3516 adet aküden 155 adedinin hasarlı olduğunun tespit edildiğini, yapılan ekspertiz neticesinde 6.507,43 USD hasar tespiti yapıldığını ve 07/09/2011 tarihinde müvekkili tarafından 11.664,56 TL ödendiğini, TTK 1361 ile müteakip maddeleri gereğince kanuni halefiyete ve BK m. 162 ile müteakip maddeleri gereğince akti halefiyete hak kazanılmış olduğunu ileri sürerek 11.664 TL hasar tazminatının davalıdan 07.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu olan taşımanın alt taşıma olarak M.Intermodal S. Ltd. Şti. adlı firma tarafından yerine getirildiğini, müvekkili davalı şirketin taşıma ve hasar ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, yüklemenin davacının sigortalısının sorumluluğunda olduğunu ve onun tarafından yapıldığını, taşımacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu emtianın B./T. demiryolu taşımasının 25.01.2011 tarihinde ve 7346 sayılı navlun faturası ile davalı K. Lojistik Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından üstlenildiği, 15.07.2011 tarihinde 24011140 sayılı vagonun Taldıkurgan’a ulaşması üzerine malların üzerinde A.İli Ticaret ve Sanayi Odası temsilcisi ile yapılan denetimde 3516 adet aküden 155 adedinin hasarlı olduğunun tespit edildiği, zararın davalının malları gereği gibi istiflememesi nedeniyle meydana geldiği ve davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile 10.744,41 TL alacağın 16/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, uluslararası tren yolu ile taşımadan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, dosya kapsamına göre, dava konusu hasarın istifleme ve yükleme hatasından kaynaklandığı belirlenmiştir.
Ancak, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, yüklemenin gönderen tarafından yapılmış olmasının yanı sıra istifin de gönderen tarafından yapılmış olduğu belirlemesi yapıldıktan sonra, vagon içinde istifin taşıyıcı tarafından yapıldığı belirtilmiş, mahkemece de bu rapora göre yüklemenin davalı taşıyan tarafından yapıldığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak bilirkişi raporu kapsamından yüklemenin ve istifin kim tarafından yapıldığı açıkça anlaşılamadığından, mahkemece bu bilirkişi raporuna göre yüklemenin davalı taşıyan tarafından yapıldığının kabul edilmesi yerinde olmamıştır.
Bu itibarla mahkemece, dava konusu taşımada yüklemenin kim tarafından yapıldığı hususunun açıklığa kavuşturulmasının ardından, Demir Yolu ile Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi (CİM)’in 36. maddesi de göz önünde bulundurularak, bir değerlendirme yapılması ve yüklemenin davacının sigortalısı tarafından yapıldığı belirlenirse, davalı taşıyanın yükün yüklenmesindeki nezaret görevi dikkate alınarak müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının da tartışılmasının ardından bir hüküm kurulması gerekirken, yüklemenin kim tarafından yapıldığı belirlenmeden hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.