Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2135 E. 2015/7917 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2135
KARAR NO : 2015/7917
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2014
NUMARASI : 2014/189-2014/260

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.12.2014 tarih ve 2014/189-2014/260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Y. A.Ş.-B. A. D.” isimli dizinin yapımcısı olarak hak sahibi olduğunu, bu projenin 2012 yılında hayata geçirildiğini ve MYNET isimli internet sitesinde yayınlandığını, davalıların ise bu projeyi sahiplenerek “Y. A.Ş.-Ç. B. H.” adıyla sinema filmi olarak yayınlamak üzere çekimlere başladığını, davalıların müvekkiline ait projeyi izinsiz olarak kullandıklarını, müvekkilinin bundan dolayı haklarının ihlal edildiğini ve zarara uğramasının söz konusu olduğunu ileri sürerek müvekkilinin eser sahipliğinden doğan mali ve manevi haklarına tecavüzün ref’ ini, Kültür Bakanlığı tarafından eser işletme belgesi verilmemesi ve filmin dağıtımının yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, davacının “Y. A.Ş.-B.A. D. isimli dizinin asıl hak sahibi olmadığını savunarak davanın husumetten reddini istemiştir. Cevap süresi içinde verdiği ikinci bir dilekçe ile de, Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının ticari sicil kaydındaki adresinin K. ilçe sınırları içerisinde kaldığı, dava dilekçesi ekindeki vekaletnamede de davacının adresinin K. A. Mahallesi olduğu, dolayısıyla davacı tarafın eser sahibi ya da bağlantılı hak sahibi olarak kabul edilse dahi davasını Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde ya da genel yetkili olan davalıların ikametgahının bulunduğu Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açabileceği, davalı tarafın yetki itirazında gösterdiği yetkili mahkemenin Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın yetkili Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, eser sahibinin mali ve manevi haklarına yapılan tecavüzün ref’i istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının ek dilekçe ile yaptığı yetki itirazı süresinde kabul edilip, yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesinde yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülebileceği düzenlenmiştir. HMK’nın 116/a maddesi uyarınca da kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. Yine, HMK’nın 131/1 maddesine göre cevap dilekçesinin verilmesinden sonra, cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itiraz olan yetki itirazı ileri sürülemeyecektir. Söz konusu yasa hükümleri karşısında mahkemece, yazılı gerekçeyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.