Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2103 E. 2015/8414 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2103
KARAR NO : 2015/8414
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2014
NUMARASI : 2014/83-2014/263

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/12/2014 tarih ve 2014/83-2014/263 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır R. ilinde gıda ve tütün alanında faaliyet gösterdiğini, 2000 yılında G.ibaresini marka olarak tescil ettirdiğini, 2000/08898 no lu bu markayı iş yerlerinde, reklam ve tabelalarında kullanarak haklı bir üne kavuşturduğunu, iyi bir pazar payı elde ettiğini, davalı şirketin ise 2009 yılında G. ibaresini tescil için yaptığı başvurunun reddedilmesine rağmen bu ibareyi ticaret unvanında, tabelalarında ve işletmelerinde kullandığını, bu kullanımların müvekkilinin markasına tecavüz ve aynı zamanda unvan ve marka itibariyle haksız rekabete yol açtığını ileri sürerek, müvekkiline ait markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesini, maddi durumun ortadan kaldırılmasını, markanın kullanıldığı tabelanın sökülmesini, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasını, davalının ticari unvanı da dahil olmak üzere markaya tecavüz için tüm vasıtaların ortadan kaldırılmasını, 556 sayılı KHK’nun 66. maddesindeki hesaplama yöntemlerinden ve TTK nun 58/2 maddesindeki hesaplama yönteminden hangisi fazla ise buna göre hesaplama yapılarak şimdilik 15.000 TL manevi, 1.000 TL maddi tazminatın tecavüz tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebini ıslahla 53.094 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin Kasım 2008 tarihinden itibaren G. Marketler Zinciri Ltd. Şti. unvanı ile İstanbul’da faaliyetine devam ettiğini, herhangi bir mal üretimi yapmadığını, piyasada bilinen markaların ürettiği gıda maddeleri ticareti yaptığını, ne tabelada ne reklam panosunda G. ibaresini kullanmadığını, bu ibare ile üretilen ya da satılan herhangi bir ürünün bulunmadığını, resmi sicile kayıtlı şirket unvanını kullandıklarını, İstanbul’daki faaliyetin, davacının Rize’deki pazar payını etkileyemeyeceğini, davacının herhangi bir zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye göre; yeniden lisans bedeli tespiti için öngörülen bilirkişi incelemesi bakımından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, davalı tarafından da ticari defter ve faturalarının dosyaya sunulmadığı, lisans bedeli yönünden dosya kapsamına göre bir değerlendirme yapılması gerektiği, markanın kullanıldığı sektör, iddia olunan kullanım biçimi ve süresi ile davalı tarafın 03/04/2012 dilekçe ekinde ibraz ettiği bilanço rakamlarına göre takdiren tazminat miktarının belirlendiği gerekçesi ıslah edilmiş haliyle davanın kısmen kabulüne, davalının ticaret ünvan kullanımını aşacak şekilde G. ibaresini markasal kullanımı nedeniyle eyleminin, davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, bu tecavüzün önlenmesine, neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalı tarafından kullanılan G. ibareli tabelanın işyerinden indirilmesine, bu ibareyi taşıyan reklam malzemesi, broşür ve benzeri tanıtım malzemesinin toplatılmasına, davalı adına tescilli ticaret ünvanındaki G. ibaresinin ticaret ünvanından çıkarılmasına, terkinine; takdiren 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak merkez bankası kısa vadeli krediler avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 512,33 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.