Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2101 E. 2015/8384 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2101
KARAR NO : 2015/8384
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2014
NUMARASI : 2014/743-2014/379

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/11/2014 tarih ve 2014/743-2014/379 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar-karşı davalılar vekili, müvekkili G.. Ç.. ile davalı A.B. Y.’nun diğer müvekkili şirketin ortakları olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda şirket müdürü sıfatının bulunduğunu ve davalı A. B. Y.’na şirket adına vekâletname verdiğini, böylece şirketin idaresinin 2008 Nisan ayından itibaren davalıda olduğunu, davalının işbu vekaletnameyi aldıktan sonra aynı yıl içerisinde %99 oranında hisse ile davalı şirketi kurduğunu, şirket adresinin müvekkili şirket ile yanyana olduğunu, davalının müvekkili şirketin müşteri portföyünü, mal stoğunu, olası satış ve karlarını davalı şirkete aktarmak suretiyle TTK’nın 56. maddesine açıkça aykırı davrandığını ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar-karşı davacılar vekili, asıl davada davacı şirketin son dönemde yaşanan ekonomik krizden etkilendiğini, iki işyerinin uzun yıllardır yanyana faaliyet gösterdiğini, tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini talep etmiş, karşı davada ise tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, asıl davada davalı A. B. Y.’nun müdür sıfatını taşımadığı ve esas sözleşmede aksine bir hüküm olmaması sebebiyle 6762 sayılı TTK’nın 547. maddesinin uygulanamayacağı, davalı şirketin 2008 yılında davacı şirketin yanındaki adreste ticari faaliyetine başladığı ve işyerlerinin içinde kapı açılmak suretiyle bağlantı sağlandığının bilindiği ve buna açık olarak icazet verildiği, bu aşamadan sonra haksız rekabetin ileri sürülmesi TMK 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceği, müdür olmayan şirket ortağının aynı iş kolunda başka bir şirkete ortak olmasının tek başına haksız rekabet teşkil etmediği gerekçesi ile asıl davanın ve koşulları oluşmayan karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.