Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2048 E. 2015/8014 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2048
KARAR NO : 2015/8014
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2014
NUMARASI : 2011/63-2014/31

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2014 tarih ve 2011/63-2014/31 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilleri S.. A.. ve C.. A..’ın dava dışı A.., İ. P. G. A.T. A. ve K. T. ile birlikte “A. D. E. K.” isimli eseri vücuda getirdiklerini, eserdeki çizimlerin ve grafiklerin müvekkili C.. A..’a ait olduğunu, müvekkili S.. A..’nın eser sahiplerinden olan dava dışı A. S. İ. P. G. A. T. A. ve K.T.’den eser ile ilgili işleme, çoğaltma, yayma, umuma iletim gibi mali hakları devir aldığını, anılan eserin ilk olarak 2005 yılında kamuya sunulduğunu, davalı kurumun “D. E. K.” isimli eserin yayımcısı olduğunu, davalının kamuya sunduğu kitabta yer alan bir kısım grafik ve çizimlerin, anlatımların müvekkillerine ait kitaptan alındığını, bu şekilde müvekkillerinin çoğaltma, yayma ve işleme gibi mali ile umuma arz, adın gösterilmesi ve eserin bütünlüğünün korunmasına ilişkin manevi haklarına tecavüzde bulunulduğunu ileri sürerek, 5846 sayılı FSEK’nın 68. maddesi uyarınca mali hakların ihlali karşılığı şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ve FSEK’nın 70. maddesi uyarınca manevi hakların ihlali karşılığı 5.000,00 TL manevi tazminatın, tecavüz tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, davalının eserin yeni baskılarını yapmak suretiyle muhtemel tecavüzünün önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından hazırlatılan ve kamuya sunulan eserin eğitici, öğretici, temel denizcilik kavramlarını içeren bir eser olduğunu, tamamen mevzuatın gereği bilgiler içerdiğini, bağımsız ve özgün bir çalışma olduğunu, konuların benzer olmasının usulsüz alıntı olarak değerlendirilemeyeceğini, görsellerdeki teknik kesitleri ve gövde biçimleri gibi konuların zaten standart olduğunu ve değiştirilmesinin mümkün olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar ve davalı kuruma ait ürünlerin genel olarak ilim eseri niteliğinde bulunduğu, ancak her ikisinin denizcilik alanının en temel ve en basit konularını içerdikleri, birçok konu ve çizimin evrensel nitelikte olduğu, bunların daha önce denizcilik alanında yazılmış veya sanal ortamda yayınlanmış başkalarına ait eserlerdeki konu anlatımları ve çizimleriyle benzer bulundukları, yargılama konusu olan tüm resim ve bilgilerin tüm dünyada kullanılagelen ortalama standart, genel geçer çizim ve bilgilerden oluştuğu, bu sebeple özgün eser olduklarını kabul etmenin ve yazarların sahipliğine terk edilmesinin mümkün bulunmadığı, bu nedenle alıntı konusu resim ve tabloların eser sayılamayacağı, anlatımların ise zaten birebir aynı olmadığı, küçük değişiklikler yapılarak yazıldığı, içeriklerin tamamen herkesin kullanıma açık bilgiler olduğu, özellikle grafik ve çizimlere eser niteliğini veren unsurun onların öğretici, eğitici, açıklayıcı ve uygulamaya elverişli olmaları olduğu, oysa davacılara ait ürünlerde bu unsurların genel bilgi niteliğinde olduğu, şu hale göre davalarının eser korumasından istifade etmesinin mümkün bulunmadığı, eser niteliği bulunmayan ve bu sebeple davacılara bağlanması mümkün olmayan çizim ve grafik unsurlar gibi aynen alıntı konusu kısımların davacılara ait bulunduğu, ancak bunların FSEK’nın 84. maddesi kapsamında korunmasının mümkün olduğu, esasen eser niteliği bulunmayan bu tür ürünlerin yerleşik bilimsel görüşler ve istikrar kazanan yargı kararlarından da izlenebileceği üzere haksız rekabet hükümlerine göre korunabileceği, ancak davanın bu vakıa ve isteme ilişkin bulunmadığı, dilekçeler teatisinin bitmesinden ve bu şekilde iddia ve savunmanın değiştirilmesi yasağının başlamasından sonraki aşamada verilen davacı vekilinin 2011 tarihinden sonraki tarihli dilekçelerinde bu yönde değerlendirilebilecek ifadeler bulunsa da bunların ancak davalının açık muvafakatı olduğunda nazara alınabileceği, oysa böyle bir açık rızanın bulunmadığı, davacıların mahsulünün FSEK’nın 6. maddesinde yazılı derleme eser niteliğinde sayılamayacağı, bir an için derleme niteliğinde bulunduğu kabul edilse bile yine de farklı sonuca ulaşılamayacağı, çünkü derleme eser üzerindeki sahipliğin bu eserde bulunan eser vasfı olan veya olmayan parçalara teşmil edilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, uyuşmazlık konusu resim, şekil ve anlatımların 5846 sayılı FSEK hükümlerine göre eser niteliğinde bulunmadığı söz konusu eylemin aynı Kanun’un 84. maddesine göre haksız rekabet oluşturmasına karşın da davacıların bu hükme dayalı tazminat talebi bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 1086 sayılı HUMK’nın 76. ve 6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi uyarınca hakim Türk Hukuku’nu re’sen uygular. Bu ilke uyarınca olayları belirlemek taraflara, bu olayların hukuki sonuçlarını tayin etmek hakime düşer. Davacı tarafça “A. D.E. K.” isimli kitapta yayınlanan resim, şekil ve anlatımların davalı idare tarafından yayınlanan “D. E. K.” isimli kitapta izinsiz olarak kullanıldığı iddiasıyla açılan işbu davada mahkemece de eylemin bu şekilde gerçekleştiği kabul edildiğine göre, bu eylem nedeniyle uygulanacak Kanun maddesinin tayini suretiyle uygun tazminatın belirlenmesi gerekir. Bu bakımdan davacı tarafın dayandığı resim, şekil ve anlatımların hususiyet unsuru bulunmadığı için eser vasfı taşımaması nedeniyle somut uyuşmazlıkta 5846 sayılı FSEK’ın 68. maddesine dayalı telif tazminatına hükmedilmeyeceğine ilişkin mahkeme gerekçesi isabetli ise de, söz konu eylemin aynı Kanun’un 84. maddesinde düzenlenen haksız rekabet yasağına aykırılık oluşturduğu anlaşıldığına göre, bu madde kapsamında davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.