Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2038 E. 2015/8467 K. 18.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2038
KARAR NO : 2015/8467
KARAR TARİHİ : 18.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2014
NUMARASI : 2013/5-2014/14

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/01/2014 gün ve 2013/5-2014/14 sayılı kararı onayan Daire’nin 06/11/2014 gün ve 2014/9428-2014/17046 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 40 yılı aşkın bir süredir radyoterapi tedavilerinde hastayı yatağa doğru şekilde sabitlemek ve immobilizasyon için kullanılan sabitleme sistemlerinin dünya lideri konumunda üreticisi olduğunu, menşe ülke ABD ve dünyanın birçok ülkesinde ticari faaliyette bulunduğunu, ticari faaliyetlerinde “VFR A. Q-F. S.” ibareli tanıtım işaretini kullandığını, anılan markanın gerçek hak sahibi olduğunu, anılan ibarenin ayrıca müvekkilinin ticaret unvanının bir parçası olduğunu, davalının müvekkilinin eski Türkiye tek satıcısı olduğunu, davalının müvekkilinden izinsiz olarak “VFR A. Q-F. S.” ibareli 19.01.2009/02237 tarih/sayılı markayı adına tescil ettirdiğini, bunun Ağustos 2009 tarihinde öğrenildiğini, konuyla ilgili bilgi almak için davalıya e-posta gönderildiğini, davalının markayı müvekkilinin tek satıcısı olarak kullanmak için tescil ettirdiğini bildirdiğini, ancak sonradan markanın kendi adına tescilini sağladığını öğrendiklerini, davalıyla aralarında ticari ilişkinin sürmesi sebebiyle iyi niyetli biçimde markanın tek satıcı sıfatıyla kullanılacağına olan inançla ticari ilişkinin devam ettiği sürece markanın kullanımına izin verildiğini, davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkinin 2012 yılında son bulduğunu, bu hususun e-posta ve Ankara 24. Noterliği’nin 16.07.2012/15706 tarih/yevmiye sayılı ihtarnamesi ile karşı tarafa bildirildiğini, ayrıca markanın müvekkiline devrinin talep edildiğini, karşı tarafın bu talebe cevap vermediğini, müvekkilinin 556 sayılı KHK’nın 8/II, 11 ve 17.madde hükümlerine göre markasının ticari ilişkide bulunduğu davalı tarafından gerçekleştirilen tesciline ve kullanımına itiraz etme ve tescil edilmiş markanın devrini isteme hakkının bulunduğunu ileri sürerek, davalı şirket adına haksız ve hukuka aykırı biçimde tescil edilen 2006/02237 sayılı “VFR A. Q-F. S.” ibareli markanın müvekkili adına devir ve tesciline, mezkur markanın devri mümkün olmadığı takdirde açıklanan nedenlerle hükümsüzlüğüne, davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması ve önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 06.11.2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 05,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 18/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.