Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2028 E. 2015/8003 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2028
KARAR NO : 2015/8003
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : BURSA(KAPATILAN) 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2012/37-2013/246

Taraflar arasında görülen davada Bursa(Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/06/2013 gün ve 2012/37-2013/246 sayılı kararı onayan Daire’nin 07/11/2014 gün ve 2013/14218-2014/17133 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının bir şirket kurmak konusunda anlaştıklarını, davalı şirketin yetkilisi S. Y.in kurulması düşünülen şirketin faaliyetlerini icra edeceği teknik alet ve edevatın temini için şirket kurulmadan müvekkilinden para talep ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin iki seferde toplam 319.051 TL’yi davalı şirketin hesabına yatırdığını, parayı alan davalı şirket yetkilisinin müvekkilini malzemeler alınacak diye oyaladıktan sonra ortadan kaybolduğunu ileri sürerek, 319.051 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacının, davacının yakınları ile birlikte kuracağı şirketin alt yapısının hazırlanması, marka ve tanıtımının yapılması konusunda anlaştıklarını, bu kapsamda müvekkilinin davacıya danışmanlık hizmeti verdiğini, ayrıca şirket için gerekli malzemeleri satın aldığını, yapılan ödemenin bu hizmet ve malzemelere karşılık olduğunu, alınan malzemelerin davacıya teslim edildiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafça davalı ile bir şirket kurulacağının iddia edildiği ancak bu iddianın ispat edilemediği, davacının gönderdiğini iddia ettiği paranın davalı yanca kabul edildiği, davalının davacıya sunduğu hizmet ve sattığı mal karşılığında bu paranın gönderildiğini savunduğu ve buna ilişkin davacının da imzasını taşıyan iki adet irsaliyeli fatura ibraz ettiği, söz konusu faturalara yasal süresi içinde davacı tarafından itiraz olunmadığı, bu durumda faturaya konu malların davacıya teslim edildiğinin kanıtlandığı, ayrıca sunulan faturalardaki toplam bedel ile davacının gönderdiği paranın denk olduğu gözetildiğinde davacının herhangi bir alacağının bulunmadığının kabulünün gerektiği, sunulan faturalar altındaki imzalara davacı yanca itiraz edilmiş ise de VUK’un 229.maddesi uyarınca fatura aslının davacı müşteride bulunması gerektiğinden ve davacı yanca da fatura asılları sunulmadığından imza incelemesi yaptırılmasının mümkün olmadığı, mevcut haliyle davacının, malların teslim edildiği hususunun aksini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.11.2014 tarihli kararı ile onamıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.