Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1989 E. 2015/7642 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1989
KARAR NO : 2015/7642
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2014
NUMARASI : 2014/326-2014/343

Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/10/2014 tarih ve 2014/326-2014/343 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın sürekli müşterisi olduğunu ve davalıdan çek karnesi aldığını, davalının Z 3427576 no’lu çek koçanını G. Şubesi’nin tadilatı sırasında pek çok çek koçanı ile birlikte çaldırdığını, çaldırılan çeklerden biri nedeniyle müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve bu takip dolayısıyla müvekkilinin banka hesaplarına bloke konulduğunu, davalı banka şubesindeki hesabından icra dosyasına 21.024,30 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin banka hesaplarının halen blokeli olup, mevduatlarının hiçbirini kullanamadığını, davalının çekleri çaldırması nedeniyle zor durumlar yaşadığını, alacaklılarına ödeme yapamadığını, ticari itibarının zedelendiğini ve borcu olmayan bir bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL çek bedeli, 10.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 20.000,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından dava konusu çek yaprağının da aralarında bulunduğu ve şube tadilatı sırasında çalınan çeklerle ilgili olarak suç duyurusunda bulunduğunu ve çekler hakkında el koyma kararı aldırıldığını, müvekkilinin çeklerin çalınmasından sonra alması gereken tüm tedbirleri aldığını, davacının üzerine düşen yasal girişimleri yapmayarak zararın ortaya çıkmasına ve artmasına müterafik kusuru ile sebebiyet verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 21.024,30 TL’ni dava açıldıktan sonra tahsil ettiği, toplam zararı 21.738,35 TL olarak belirlenmiş ise de, çek bedelini ödemek zorunda kalması nedeniyle bu davada talep ettiği miktarın 10.000,00 TL, maddi zarar talebinin de 10.000,00 TL olup, fazlaya ait kısım yönünden davanın ıslah edilmediği ve işbu davada talep olunan 20.000,00 TL’de tahsil edildiğinden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.