Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1988 E. 2015/7866 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1988
KARAR NO : 2015/7866
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2014
NUMARASI : 2013/93-2014/87

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/10/2014 tarih ve 2013/93-2014/87 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli ve tanınmış “3M” ibareli markaların bulunduğunu, “3..” ibareli markanın ise 2009/64248 sayı ile ve kötüniyetle davalı adına tescil ettirildiğini, davalı markasının müvekkili markası ile iltibasa sebep olduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli 2009/64248 sayılı markanın 556 sayılı KHK’nın 44. maddesi uyarınca hükümsüzlüğünün tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları görsel açıdan karşılaştırıldığında dava konusu markanın davacı markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına tescilli 2009/64248 sayılı, 03. ve 37. sınıflarda tescilli “3 M M.” ibareli markada yer alan “3 M” ibaresinin hükümsüzlüğüne ve bu ibarenin marka sicilinden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup mahkemece, dava konusu “3 M M.” ibareli markada yer alan “3 M” ibaresinin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Marka, tüm unsurlarıyla bir bütün olarak anlam ifade etmekte olup tek bir sicil numarası alarak sonuçlar doğurmaktadır. Marka hükümsüzlüğü taleplerinin irdelenmesinde, değerlendirme markanın bütünü itibariyle yapılmalıdır. Markanın bir kısmının bölünmesi suretiyle hükümsüzlüğüne karar verilmesi markalar sistemine aykırı düşer ve bölünmüş haliyle yeni sorunlar doğurur. (Bkz.Karahan, Sami; Marka Hukukunda Hükümsüzlük Davaları, Konya, tarihsiz, s.153 ve devamı) Bu nedenle, mahkemece, davacı markası ile davaya konu davalıya ait işaret benzer kabul edildiğine göre, davalı taraf markasının tamamen hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekirken kısmen hükümsüzlüğü yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.