Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1939 E. 2015/7998 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1939
KARAR NO : 2015/7998
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2011/590-2013/441

Taraflar arasında görülen davada Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/09/2013 gün ve 2011/590-2013/441 sayılı kararı onayan Daire’nin 11/12/2014 gün ve 2014/392-2014/19500 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı A.. T… M. M. Şubesi nezdinde 26/01/2006 tarihli kredi sözleşmesine istinaden 450.000 TL tutarlı riskli kredi hesabını açtırdığını, bu hesaptan kullanılan 450.000 TL kredi riskinin de 08/09/2007 tarihinde ödenerek hesabın kapatıldığını, müvekkili şirketin 760.950,38 TL alacağından, davalı bankanın 233.953,91 TL alacağı tenzil edildiğinde, müvekkili şirketin 526.996,47 TL. alacağının kaldığını ileri sürerek, anılan meblağın ihtarnamenin tebliği tarihi olan 21/10/2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemize ait 27/09/2011 tarihli ilama dayanılarak, ikinci heyet raporunun birinci heyet raporu ile aynı mahiyette olması nedeniyle karara esas alındığı, davalı A.. T.. Genel Müdürlüğü’nce 08/09/2007 tarihinde davacı şirket adına yeni hesabın açıldığı ve eski hesapta bulunan 450.000 TL’nin virman yapılmak suretiyle tatil günü olan 08/09/2007 tarihinde yeni hesaba aktarıldığı, hesapların aktarılmasında bankacılık ilkelerine aykırı işlemler söz konusu olsa da bu işlemin davacı tarafça yapılan fiili bir ödemeye dayanmadığı, davacının ipotekli taşınmazın icra baskısı altında satılması nedeniyle uğradığı zararın tazmini talebi yönünden ise bu talebinde haklı olabilmesi için öncelikle borcunu gerçekten ödediğini ispat etmesi gerektiği, zira davalı bankanın kredi alacaklarından dolayı ipotek koydurduğu taşınmazı icra kanalıyla satarak alacağını tahsil etmesinde hukuka aykırı bir durumun olmadığı, kaldı ki ipotekli taşınmazın malikinin de davacı olduğu ve satış işleminin davacı tarafından yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11/12/2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.