Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1891 E. 2015/7931 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1891
KARAR NO : 2015/7931
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2009/363-2014/293

Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08.05.2014 tarih ve 2009/363-2014/293 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin görme engeliler için yürüyüş rehberi başlıklı buluş için TPE’ye 21.03.2008 tarihinde başvuruda bulunduğunu, başvurunun 2008 01900 başvuru no ile kayıt altına alındığını, başvuruların da tescil edilmiş patent ve faydalı modellere tanınan haklardan yararlandığını, davalı Büyükşehir Belediyesi Alt Yapı İşleri Müdürünün müvekkilinden görme özürlüler için yürüyüş yolu için proje yapmasını istediğini, ancak daha sonra projeden vazgeçildiğini, davalı belediyelerin davalı şirkete ve bazı firmalara müvekkilinin izin ve rızası dışında proje konusu ürünleri ürettirdiğini, davalıların eylemlerinin müvekkiline ait faydalı modele tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek faydalı modelden doğan hakka tecavüzün men’ini, maruz kalınan zararların tazmini amacıyla 10.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ili birlikte davalılardan tahsilini ve kararın ilanını istemiş; 24.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 36.288,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı Konya BŞB vekili, davacının iddia ettiği gibi görme engelliler için bir ihale yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı M.. B.. vekili, husumetten davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın faydalı model üzerinde hak sahibi görünen kişilerden sadece biri tarafından açıldığını, diğer hak sahibinin davaya katılımı sağlanmadığını, davanın sıfat eksikliği nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının faydalı model başvurusu tarihinden çok daha önce faydalı model konusu ürünlerin üretilip kullanıldığını, davacının bu ürünler için sanki kendi bulmuşçasına başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin talep üzerine ürettiği bu ürünleri şehrin birkaç noktasına uyguladığını ancak verim alınamadığını, müvekkilinin söz konusu ürünleri sadece numune bazında ürettiğini bugüne kadar herhangi bir kar elde etme durumunun söz konusu olmadığını, hiçbir kuruluşa satışının yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunmalar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı K.. B.. ile davalı şirketin eyleminin davacının faydalı modeline tecavüz teşkil ettiği, davacının müşterek hak sahibi olduğu, istenmesine rağmen satış faturaları, gelir tabloları, maliyet hesabı vs. belgeleri dosyaya sunmadığı, bu belgelerin getirilmemesi sebebiyle 4721 sayılı Medeni Kanunun 2/2 ve 4. maddelerinde öngörülen dürüstlük, hak ve nesafet kuralları ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 42. maddesi gereğince maddi tazminatın belirlenmesi gerektiği, açılan davada davalı M.. B..nin pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davalı K.. B.. ve davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüne ve davalıların dava konusu 2008 01900 tescil sayılı “gö. e. i. y. r.” adlı faydalı modele tecavüzlerinin men’ine, taktiren 400,00 TL maddi ve 1.500,00 TL manevi tazminatın bahsi geçen davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talep ile davalı M.. B..ne açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, soruşturma dosyasında E. Ç. Yolu Büyükşehir Belediyesi Beton Elemanları Üretim Şantiyesi adresinde yapılan incelemede 8640 adet tamamının üzerinde kabartma bulunan kilitli taş-parke tespit edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan 26.07.2012 tarihli bilirkişi raporunda, soruşturma dosyasındaki tespit doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre davacının 36.288,00 TL zararının bulunduğu saptanmıştır. Mahkemece bu rapora itibar edilmemiş ve 818 sayılı BK’nın 42. maddesine dayanılarak 400,00 TL tazminata hükmedilmiştir. Hakimin BK m. 42/2. başvurabilmesi için zaraın özel mahiyeti dolayısıyla tespit edilmesinin imkansız olması, ya da gerekli delillerin bulunmaması gereklidir. Zarar nispeten kesin veriler yardımıyla tespit edilebiliyorsa BK m. 42/2 uygulanmaz. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde mahkemece zarar tespiti için iki kez bilirkişi raporu alınmış ancak raporlarda varılan sonuçlar farklı olduğu gibi raporlar denetime elverişlide değildir. Bu durumda, patent uzmanı, inşaat ve mali müşavirden oluşan bir başka bilirkişi heyetinden rapor alınarak 8640 adet kilitli taş-parkeden dolayı davacının elde edeceği net kazanç hesaplatırılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, uyuşmazlıkta uygulanması imkanı bulunmayan BK’nın 42. maddesine göre maddi tazminatın belirlenmesi isabetli görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.