Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1852 E. 2015/7930 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1852
KARAR NO : 2015/7930
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2013/90-2013/130

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/07/2013 tarih ve 2013/90-2013/130 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin bir çok tanınmış markası olduğunu, bunlardan R. markasının benzerinin davalı tarafından kullanılmak suretiyle iltibas yarattığını, davalının kullandığı J. markasının müvekkil markası ile benzer olduğunu; davalının J. markası için TPE nezdinde 03. sınıfta yer alan malları kapsayan 2009/05833 ve 2009/23341 sayılı başvurularına müvekkilce itiraz edilmesi üzerine başvurunun kısmen reddedildiğini, davalı şirkete dava öncesinde ihtarnameler göndererek “J.” markasının haksız kullanımına son verilmesi ve ”J.” ibareli marka başvurusunu geri çekmesinin ihtar edildiğini, davalının, müvekkil markalarından haksız yararlanma tutumunda ısrar ederek 2009/05833 ve 2009/23341 sayılı marka başvurularının müvekkilin itirazı üzerine reddedilmiş olmasına rağmen, davalı şirketçe J. ibaresini müvekkil tescilleri kapsamında yer alan mallar üzerinde kullanmaktan vazgeçmediği gibi, bu defa da TPE nezdinde yine 03. sınıfta yer alan mallar için 2011/51111 sayılı “J.” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, bu başvuruya da müvekkilce itiraz edildiğini ve itirazın YİDK incelemesinde olduğunu, davalının J. ibaresini marka olarak kullanmak suretiyle haksız kullanıma devam ettiğini ileri sürerek, davalının “J.” ve “J.” markalarını haksız kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i ve ref’ini, marka hakkına tecavüz nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 62/b maddesi uyarınca 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilin 2009/05833 başvuru no’lu “J.”, 2009/23341 başvuru no’lu “J.” ve 2011/51111 tescil no’lu “J.” ibareli markalar için tescil başvurusunda bulunduğunu, davacının itirazı üzerine “J.” markaları yönünden itirazın kısmen kabul edildiğini, 2011/51111 no’lu markaya yapılan itirazın ise tamamen reddedildiğini, redde ilişkin itirazın YİDK incelemesinde olduğunu, itiraz henüz sonuçlanmadığından müvekkilin “J.” markasına istinaden tescil hakkının tüm emtia ve hizmetler için devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı adına tescilli olan markaların esas unsuru “R.” ibaresi olduğu, davalı tarafından kullanılan “J.” ve “J.” markalarının “J.” ibaresinin esas unsur olarak ön plana çıktığı, taraflara ait markaların esas unsurları arasında işitsel ve görsel benzerlik olduğu, marka hakkına tecavüzün söz konusu olabilmesi için, mütecavizin ihtilaf konusu markayı tescilsiz kullanması gerektiği, davalının 2009/05835 ve 2009/23341 no’lu “J.” markaları hakkında davacının “R.” markası ile benzer olduğu yönündeki itirazı üzerine “ağartma ve temizlik amaçlı maddeler, parfümeri, kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler, sabunlar, diş bakım ürünleri”nin markanın emtia listesinden çıkarılması suretiyle tesciline karar verildiği, davalının bunun üzerine, 2011/51111 no’lu “J.” ibaresini 03. sınıfta tescil ettirerek, marka olarak kullanmaya başladığı, ancak bahsi geçen markanın tescil edildiğinden farklı bir şekilde kullanıldığı, fiili kullanımın davacının “R.” markası ile iltibas yarattığı, bu sebeple marka hakkına tecavüz iddiasının yerinde olduğu ve manevi tazminatın koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ve davalı vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı ve davalı vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 256,17 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.