Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1847 E. 2015/7792 K. 05.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1847
KARAR NO : 2015/7792
KARAR TARİHİ : 05.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 25. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2012
NUMARASI : 2011/260-2012/279

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 25. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/12/2012 gün ve 2011/260-2012/279 sayılı kararı onayan Daire’nin 16/09/2014 gün ve 2013/11088-2014/13862 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya makine kırılması poliçesi ile sigortalı aracın çalınmasına rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, şimdilik 8.000,00 TL tazminatın 11/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiş, 24/05/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de 120.000,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı, husumet ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava ve ıslah tarihi nazara alındığında 6102 ve 6103 sayılı Yasalardaki düzenlemeler çerçevesinde, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun hükümleri uygulanması gerektiği, dava konusu olayda 11/12/2009 tarihinde hırsızlığın gerçekleştiği, bu tarih itibarı ile davacı tarafından davalı sigorta şirketine bildirim yapıldığı, anılan tarihten ıslah tarihi olan 24/05/2012 tarihi itibarı ile 2 yıllık sürenin aşıldığı, ıslah edilen miktar bakımından zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle, ıslaha konu miktarın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği, davanın HMK’nun 107. maddesinde belirtilen belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 16/09/2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 05,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 05/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.