Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1798 E. 2015/7787 K. 05.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1798
KARAR NO : 2015/7787
KARAR TARİHİ : 05.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2012
NUMARASI : 2009/212-2012/1009

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/09/2012 gün ve 2009/212-2012/1009 sayılı kararı onayan Daire’nin 12.09.2014 gün ve 2013/8480-2014/13655 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin kara ve deniz araçlarının ekipmanlarının ithalat ve ihracatı işiyle uğraşmakta olup davalıya ait ürün ve ekipmanların Türkiye’de pazarlama ve satışını gerçekleştirmek suretiyle satış temsilciliği hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin edimini eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalının müvekkilinin hakettiği komisyon bedelini ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 124.104,50 EURO’nun faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili ile imzalanan satış temsilciliği sözleşmesi ve komisyon alacağını ispatlayacak herhangi bir belge sunmadığı gibi davacı tarafından müvekkili adına düzenlenmiş komisyon alacağına dair fatura da bulunmadığını, müvekkilinin Türkiye’de yaptığı bazı satışlarda O. Ç. isimli şahıs ile ilişki içinde olduğunu, bunun karşılığı olarak da O.Ç.’na veya gösterdiği yerlere ödemeler yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, gayrimenkul tellallığı dışında tellallık sözleşmesinin şekline ilişkin olarak yasada özel bir düzenleme bulunmadığı, önemli olan tarafların sözleşmenin esaslı noktaları üzerinde uyuşmaları olduğu, bu konuda ispat yükünün davacıya düştüğü, davacı taraf davalı ile bir dönem davacı şirkette müdür olan (daha sonra azledilen) dava dışı O.Ç. arasındaki e-posta yazışmalarına dayanmış ise de davalı ile dava dışı O. Ç. arasında 26-29 Mayıs 2006 tarihlerinde yapıldığı anlaşılan e-posta yazışmalarında davalı ile dava dışı O. Ç.’nun davalının dava dışı bir kısım şirketler ile yürütmekte olduğu işler bakımından komisyon kararlaştıkları görüldüğü, ancak salt bu tespit davacının, davalının ödeyeceği bir komisyon ücreti karşılığında davalıya ait ürün ve ekipmanların pazarlama ve satışına aracılık edeceği hususunda karşılıklı ve birbirlerine uygun iradelerini beyan ettiklerini ortaya koymadığı gibi davacı ile davalının tellallık sözleşmesinin esaslı noktaları üzerinde uyuşmuş olduklarını ispat ettiğinin de kabul edilemeyeceği, O. Ç.nun yazışmaların yapıldığı dönemde davacının ortağı ve imza yetkilisi olması, yazışmaların “arasmakine.com” uzantılı e-posta üzerinden yapılması hususu da davacı ile davalı arasında tellallık sözleşmesi akdedildiğini tek başına kanıtlamaya yeterli görülemeyeceği, tarafların tellallık sözleşmelerinin esaslı noktaları üzerinde uyuşmuş olduklarının davacı yanca ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12.09.2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 05,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 05/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.