Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1780 E. 2015/8608 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1780
KARAR NO : 2015/8608
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

MAHKEMESİ : YOZGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2013/138-2013/954

Taraflar arasında görülen davada Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.12.2013 gün ve 2013/138-2013/954 sayılı kararı bozan Daire’nin 01.12.2014 gün ve 2014/10806-2014/18663 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin içinde bulunduğu Y. Grubu tarafından 1990 yılından itibaren Almanya başta olmak üzere birçok ülkede “paranın her istendiği anda geri ödeneceği ve yüksek oranda faiz verileceği” garantisi verilerek binlerce insandan mevduat toplandığını, müvekkilinden de benzer vaadler karşılığında “Y.Gıda Sanayi ve Ticeret A.Ş. Hisse Senedi Devir Ve Kabul Sözleşmesi” başlıklı belge karşılığında 20.000 DM tahsil edildiğini, ancak ihtarnameye rağmen davalı tarafından davacının ödediği pararın iade edilmediğini ileri sürerek, davacının davalı şirket ile kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, TTK, SPK, Bankalar Kanunu ve ilgili mevzuata aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, davacıdan tahsil edilen 20.000 DM (10.225,84 Euro) karşılığı 18.499,57 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez, davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenler davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 23.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına ilişkindir.
Mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda rapor düzenlenmesi için dosya Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi, Mali Müşavir-Sermaye Piyasası Kurulu Bağımsız Denetçisi ve Sermaye Piyasası Hukuku Uzmanından oluşturulan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu ibraz ettiği raporunda, davacının hisse senetlerini devren pay senedi almak surtiyle iktisap ettiği, payların T. kayıtlarında yer aldığı, bu tespit ve değerlendirmelere göre davacının davalı şirkete ortak olduğu, 6762 sayılı TTK’nın 405/2. maddesine göre şirkete sermaye olarak koyduğu nakti geri isteyemeyeceği, aynı Yasanın 329. maddesine göre de şirketin kendi hisse senetlerini geri almasının sınırlı hallerde mümkün olabilmesi nedeniyle, davacının bu yöndeki taleplerinin de yerinde görülemeyeceğini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirket yönünden davanın ispat olunamadığından, davalı D.. U.. yönünden ise pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına, uyulan bozma kararı gereğince alınan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan, Dairemizin aksi yönde oluşan sayın çoğunluğunun kararına katılmıyorum. 23.06.2015