YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1704
KARAR NO : 2015/6461
KARAR TARİHİ : 06.05.2015
MAHKEMESİ : UŞAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2014
NUMARASI : 2014/84-2014/387
Taraflar arasında görülen davada Uşak 2. Asliye HukukMahkemesi’nce verilen 09/12/2014 tarih ve 2014/84-2014/387 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların davalının Uşak’dan aldığı emtiaların müvekkili tarafından İstanbul’a nakliyesi hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin 30.4.2013-21.5.2013 tarihleri arasında 6 kez davalı için nakliye hizmeti verdiğini, davalı tarafça yapılan bir kısım ödemelerin nakliye bedelini tam olarak karşılamadığını, müvekkilinin davalıdan 3.000,00 TL alacağı olup, tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, taraflar arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, HMK’nın yetki hükümlerinin ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanacağı, buna göre ilamsız icrada genel yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgahındaki icra dairesi olduğu, somut olayda, davalı borçlu şirketin adresi İ. olup, davacı alacaklı tarafından düzenlenen fatura takip talepnamesi, dava dilekçesi gibi belgelerde davalı borçlunun adresinin İ. olarak gösterildiği, borçlunun ikametgahının bu yer olduğunun davacı alacaklı tarafından da kabullenildiği, bu durumda yetkili icra dairesinin davalı şirketin bulunduğu İstanbul İcra Müdürlüğü olduğu, taraflar arasında Uşak İcra Müdürlüğü’nü yetkili kıldıklarına dair yazılı olarak yapılmış bir yetki anlaşması da bulunmadığından davalı borçlunun Uşak İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Müdürlüğü olduğuna dair icra dairesine yapmış olduğu itirazın usul ve yasaya uygun olduğu, Uşak İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine ve davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.