Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1699 E. 2015/7127 K. 26.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1699
KARAR NO : 2015/7127
KARAR TARİHİ : 26.05.2015

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17/07/2014 tarih ve 2013/212-2014/223 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dedesi tarafından 04.02.1977 tarihinde müvekkili adına 500 (eski) TL’nin davalı bankaya yatırıldığını, mevduatın 18 yaşına kadar çekilemeyeceğinin belirtildiğini, 19.05.1984 tarihinde müvekkilinin dedesinin vefat ettiğini, 2003 yılında anılan hesaba ilişkin hesap cüzdanının bulunduğunu, ihtarname yoluyla yapılan mevduatın ödenmesi isteğinin davalı yanca “hesaba rastlanılmadığı” gerekçesiyle reddedildiğini, açılan davada 500 (eski) TL’nin hüküm altına alındığını, munzam zararla ilgili ise talep etmekte muhtariyetlerine karar verildiğini ileri sürerek şimdilik 1.000 TL munzam zararın ve 1.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kesinleşen mahkeme kararı doğrultusunda davacının hesabında 500 TL’nin bulunduğunu, davacının bundan başka bir alacak talep edemeyeceğini, aradan geçen 27 yıl sebebiyle hesaba ilişkin bir bilgiye ulaşılamadığını, hesabın tasarruf hesabı niteliği taşıdığını, ticari faiz istenemeyeceğini, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, bozma kararı sonrası ibraz edilen bilirkişi raporlarında 5.529,28 eski TL (0.05529 TL), 0.000288 TL, 37,66 TL olarak munzam zararın belirlendiği, davacı vekilinin rapora itiraz edip ek rapor alınmasını talep ettiği, ancak eksik delil avansını yatırması için verilen kesin süreye rağmen ara kararın gereğini yerine getirmediği, munzam zarar miktarının ilk kabul edilen miktara göre daha düşük hesaplandığı, ancak davacı taraf lehine kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 46,33 TL munzam zararın 14.06.2006 tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca

avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine, kesinleşen manevi tazminat talebi ile ilgili tekrar karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.