Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1667 E. 2015/8076 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1667
KARAR NO : 2015/8076
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2010/254-2014/214

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/09/2014 tarih ve 2010/254-2014/214 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonradava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin tüm dünya genelinde telekomünikasyon sektöründe bilinen V. G. PLC’nin Türkiye’deki tek yetkilisi olduğunu, müvekkilinin markasına aynı olacak şekilde benzer olan “v.” markasının davalı adına davacı ile aynı sınıflarda Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescilli olduğunu, davalı tarafından tescil ettirilen “v.” markasının müvekkilinin markası ve unvanının çekirdek unsuru olan ” v.” kelimesi ile iltibas yaratacak derece de benzer olduğunu ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğünü talep etmiş, birleşen dava ile de anılan markanın internet yolu dahil olmak üzere kullanımının men’ini, “v.” ibaresinin davalının ticaret unvanından çıkarılmasını, “v.” markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını ve men’ini, “v.” markasının davalının işyeri unvanında ve diğer tanıtım araçlarında kullanımının önlenmesini ve yasaklanmasını, mahkemece bu yöndeki hükmün tirajı yüksek bir gazetede yayınlamasını talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirketin 2003 yılında kurulduğunu, “v.” ibaresinin kuruluştan itibaren tescilsiz olarak markasal olarak kullanıldığını, 2008 yılında tescil ettirildiğini, tarafların markaları arasında bir benzerliğin mevcut olmadığını ve karşılaştırma ihtimalinin de olmadığını, uzun süre sessiz kalmak yoluyla kullanıma zımnen muvafakat edilmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; markaların görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzerlik gösterdiği, markaların üzerinde kullanıldığı hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin benzer olduğu, tescil sınıflarının da aynı olduğu, davalıya ait markanın davacı markası ile iltibasa neden olacak derecede benzer olduğu, davacı markalarının 2001 yılında tescil edilmiş olması ve tanınmış olması karşısında davalının iltibas yaratcak ünvan seçtiği ve ayırt ediciliği sağlamadığı için kötü niyetli olduğu, kötü niyetli tescil halinde sessiz kalma suretiyle hak kaybı ilkesinin uygulanmayacağı, hükümsüzlük davası için bir sürenin ön görülmediği dikkate alınarak davalı markasının hükümsüzlüğü gerektiği, usulüne uygun şekilde tescil edilmiş marka ve ticaret ünvanının kullanılmasının ise terkin edilinceye kadar markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı gerekçesiyle asıl dava bakımından davanın kabulü ile davalı adına TPE nezdinde tescilli 2007/06819 nolu vodasoft + şekil ibareli markanın hükümsüzlüğüne sicilden terkinine, birleşen dava bakımından davanın kısmen kabulü ile davalı ticaret ünvanında yazılı vodasoft ibaresinin silinmesine, ticaret sicilinden terkinine, davacı tarafın sair istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Birleşen dava, davacının tescilli marka ve ticaret ünvanına dayanarak davalı markasının hükümsüzlüğü, haksız rekabetin tespiti meni ve ticaret ünvanının terkini istemine ilişkindir. Davacı şirketin ticaret siciline tescil tarihi 2006 iken, davalı şirketin ticaret ünvanı 2003 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiştir. Ticaret ünvanını terkini talebini de içeren birleşen dava 27.05.2011 tarihinde açılmış olup, tarafların faaliyet alanı olan iletişim sektöründe uzun süredir birlikte faaliyet gösteren firmalar olduğu, aralarında dava tarihinden önceki tarihli yazışma ve belgeler bulunduğu ve davalının ticaret ünvanı tescilinin davacının ticaret ünvanı tescilinden daha önceki tarihli olduğu da dikkate alındığında yukarıda belirtilen tarihte davalının ticaret ünvanının terkini talebiyle işbu davayı açmasının TMK 2. maddesine aykırılık oluşturacağı halde mahkemece yazılı gerekçeyle ticaret ünvanı terkini talebinin kabulü doğru gözülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.