Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1639 E. 2015/8430 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1639
KARAR NO : 2015/8430
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2010/35-2014/57

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/03/2014 tarih ve 2010/35-2014/57 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “A. ELEKTRİK İNŞAAT TAAHHÜT LTD. ŞTİ.” şeklindeki ticaret unvanının, “AE A.” olarak TPE nezdinde 2000/09644 no ile tescilli olduğunu ve ürettiği elektrik panolarını “A.” markası adı altında pazarladığını, ürünlerinin piyasada “A. P.” olarak bilindiğini, davalının ise müvekkili şirkette uzun yıllar şirket yetkilisi olarak çalışan, aynı zamanda da şirket ortağı olan Ş. Ş. ve işçi E. Ü. tarafından 10.03.2005 tarihinde yani, müvekkili şirketin eski ortağının ortaklıktan ayrılma, işçisinin de işten ayrıldığı tarihten önce kurulduğunu, davalının 10.05.2005 tarihinde müvekkili markasının tescilli olduğu mal/hizmet sınıfı için “A. E.” ve “AE” logosuyla TPE’ne marka başvurusunda bulunduğunu ancak başvurunun reddedildiğini, buna rağmen davalının müvekkilinin piyasada sağladığı güven ve itibardan yararlanarak haksız kazanç sağladığını, davalının 05.06.2006 tarihinde de “AKSP ŞEKİL” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, anılan ibarenin “A. P.” ifadesinin açılımı olduğunu, “AKSP” markasının davalı adına tescil edildiğini, davalının kendi tescilli markasını kullanmak yerine müvekkilinin markasını ve ticaret unvanını kullanarak üretim ve pazarlama yaptığını, davalı şirket ortaklarından Ş. Ş.’ün müvekkili şirkette ortak ve imzaya yetkili müdür konumunda iken TTK’nın 547. maddesine aykırı fiilleri ile haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve haksız rekabete konu ürünlerin toplatılarak imhası, davalı şirket ortağı Ş. Ş.’ün müvekkili şirketin yetkili ortağı iken aynı zamanda TTK’nın 56 vd. ile 547. maddesine aykırı hareket ederek müvekkili şirketle aynı faaliyet alanında başka şirket kurarak haksız rekabete neden olduğundan müvekkilinin bu nedenle uğramış olduğu zarar için 5.000,00 TL maddi tazminat ile davalı şirketin 2005/17981 tescil numaralı “A. Elektrik + şekil” biçimindeki ve 2006/26586 tescil numaralı “AKSP + şekil” biçimindeki markasının 556 sayılı KHK’nın 42. maddesine aykırılığının tespitine, markanın hükümsüz kılınmasına ve terkinine, davalı şirketin feshi ile müvekkilinin ticaret unvanı ile iltibas yaratan ticaret unvanının terkinine, marka tecavüzü ve haksız rekabet nedeniyle 5.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı markasının 09 no’lu sınıf ve sınıfın bir alt grubunda “A.G.-O.G. şalt cihazları, dahili harici tip AG dağıtım panoları, dahili tip AG kumanda panoları, OG sac trafo merkezleri, dahili harici ayırıcılar, dahili harici OG hücreler” emtiası dışında müvekkili marka ve kullanımlarına konu emtiayı içermediğini, davacı markasının tescilli olduğu mal ve emtialar dışında kalan sınıf ve alt sınıflarda marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceği gibi, farklı mal ve hizmetleri içeren 2005/17981 no’lu markanın tescil edilmiş olduğu sınıflara ilişkin hükümsüzlük talebinde bulunmaya hakkı ve imkanının da olmadığını, 2005/17981 no’lu markanın müvekkili tarafından davacı markasının tescilli bulunduğu hiçbir mal veya emtia üzerinde de kullanılmadığını, müvekkilinin ürettiği tüm mal ve emtialarda 2006/26586 no’lu markasını kullandığını, davacının, müvekkili şirketin kurulma aşamasında, şirket ortağı Şahin Şanlıtürk’ün ayrılması ve sonrasında müvekkili şirketten ve şirket faaliyetlerinden haberdar olduklarını ve muvafakatlerinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markası ile davalının 2006/26586 no’lu markasının işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzer olmadıklarından markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, davacı markası ile davalının 2005/17901 no’lu markası karşılaştırıldığında ise, markalarda “A.” ibaresi ortak olup, bu ibarenin markalara ayırt edici nitelik katan esas unsur olduğundan markaların işitsel, görsel, kavramsal olarak benzer oldukları, davalı markasının, davacı markası kapsamında tescilli mallar ile benzer tüketici kitlesine hitap eden, üretim dağıtım ve satım kanalları aynı, hammadde/ara madde/mamul zinciri içerisinde birlikte kullanılabilen, benzer ihtiyaçları gideren malları kapsamakta olup, işaretler arasındaki yüksek benzerlik de dikkate alındığında karıştırılmaları riskinin kaçınılmaz olduğu, taraflar arasında geçmişten beri devam eden ilişki de nazara alındığında davacı markası ile benzer bu markanın kötü niyetli bir tescil olup, tümüyle hükümsüzlüğü koşullarının gerçekleştiği, davalının fatura, belge ve dökümanlarında “A. P.” ibaresini markasal olarak elektrik panoları ve malzemelerinde kullanımının davacıya ait 2000/09644 no’lu “A.+AE” ibareli markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, bu kullanımların davalı adına tescilli markaların veya ticaret unvanının kullanımı olarak kabulüne imkan bulunmadığı gibi, davacı tarafından sessiz kalındığının da davalı tarafından kanıtlanamadığı, taraf ticaret unvanlarında “A.” ibaresinin unvanlarda ayırt edicilik sağlayan temel ek durumunda olduğu, her iki şirketin faaliyet alanının da elektrik ürünleri alım satım ve üretimini kapsadığından davalı ticaret unvanının, davacı ticaret unvanı ile iltibas tehlikesi oluşturduğu ancak, davacının davalının ticaret unvanından en geç Ocak 2006 tarihinden itibaren haberdar olmasına rağmen, Şubat 2010 tarihine kadar bu kullanıma karşı sessiz kaldığı, davalının da bu kadar uzun süre içerisinde tescilli ticaret unvanını kullanarak ticari faaliyetlerini yürüttüğünden ticaret unvanı terkininin talep edilmesinin hakkın kötüye kullanımı niteliği taşıdığı, davalı şirket kurucu ortaklarına yöneltilen, aynı alanda faaliyet gösteren şirket kurma eyleminin, davalı şirkete atfedilebilecek bir haksız rekabet hali olarak kabul edilemeyeceği gibi, bu kuruluştan başından itibaren davacı şirket yöneticilerinin de haberdar olduğu, bu nedenle davalı şirket aleyhine yöneltilen haksız rekabete dayalı diğer taleplerin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalıya ait 2005/17981 no’lu markanın tümüyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının “A.” ibaresini gerek tek başına gerekse “A. P.” biçiminde ve markasal olarak elektrik pano ve malzemelerinde kullanımının davacıya ait 2000/09644 sayılı markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve bu kullanımların men ile ref’ine, bu kapsamda davalı ürün ve marka kullanımlarından tecavüz teşkil eden bu ibarenin arındırılmasına, mümkün olmadığı takdirde ürün ve kullanımların toplatılmak suretiyle
imhasına, takdiren 3.000,00 TL manevi tazminat ile 8.482,45 TL maddi tazminattan şimdilik talep edilen 5.000,00 TL ‘nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin ise, reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 410,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 109,30TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.