Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1634 E. 2015/8537 K. 19.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1634
KARAR NO : 2015/8537
KARAR TARİHİ : 19.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2012/188-2014/213

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11.09.2014 tarih ve 2012/188-2014/213 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının tescil ettirdiği faydalı modelin 551 sayılı KHK’nin 156’ncı maddesinde öngörülen yenilik özelliği taşımadığını ileri sürerek, anılan KHK’nin 165’inci maddesi uyarınca davalıya ait faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, müvekkillerinin öncelikli hak sahibi olduğu profil birleşim bağlantı elemanlarının benzerlerinin üretilerek pazarlanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, önlenerek yasaklanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hükümsüzlük nedeni olarak gösterilen iddiaların dayanaksız olduğunu, 551 sayılı KHK’nın 161’inci maddesine göre itiraz edilmediğinden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, teknik bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alınmış ise de, TPE Patent Dairesi Başkanlığı’nın 22/05/2014 tarihli yazısından 2005, 2006, 2007, 2008 yıllarına ait yıllık ücretlerin vade tarihinde ve takip eden 6 aylık süre içinde ödenmemesi sebebiyle faydalı model belgesinin 29/08/2005 tarihinden itibaren geçersiz kılındığının anlaşıldığı, bu sebeple faydalı model hükümsüzlüğü talebi ile ilgili davanın konusuz kaldığı, hükümsüzlük talebi ile ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; haksız rekabetin tespiti ve men’i talebi ile, ilan talebi yönünden ise, davanın açıldığı 14/05/2002 tarihi itibariyle faydalı model belgesinin davalılar adına tescilli olduğu, davalı yanın yasal bir hakka dayalı fiilde bulunması ve ürün üretmesinin haksız rekabet oluşturmayacağı gerekçesiyle, haksız rekabetin tespiti ve men’i talebi ile ilan talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ile haksız rekabetin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra hükümsüzlük davasının konusuz kalması sebebi ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Davanın tamamen veya kısmen konusuz kalması mümkündür. Konusuz kalan talep yönünden uyuşmazlık sona ermiş olsa dahi, uyuşmazlığın devam ettiği diğer talepler gibi bu talep yönünden de yargılamaya devam olunması gerekebilir. Zira mahkemenin, yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu diğer bir deyişle hangi tarafn davanın açılmasına sebebiyet verdiğini tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine (bu aradi AAÜT hükümleri nazara alınarak vekâlet ücretine de) mahkûm etmesi gerekir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması da bu yöndedir. (Bkz. Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, c. 111, İst. 2001, sh. 303 vd.).
Somut olayda, mahkemenin hükümsüzlük davasının konusuz kaldığına ilişkin tespiti isabetli görülmüş ise de, davalının anılan davanın haksız olarak açılmasına sebebiyet verip vermediği tespit edilmeksizin ve gerekçe belirtilmeksizin yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılması ve her iki taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış bu husus bozmaya gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 19.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.