Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1606 E. 2015/8313 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1606
KARAR NO : 2015/8313
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ : İZMİR(KAPATILAN) 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2013
NUMARASI : 2012/177-2013/137

Taraflar arasında görülen davada İzmir(Kapatılan) 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/04/2013 gün ve 2012/177-2013/137 sayılı kararı onayan Daire’nin 04/11/2014 gün ve 2013/15901-2014/16752 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Ç.’den ithal ettiği çelik emtiasının İ.Gümrüğü’ne geldiğini, 16.11.2009 tarihinde tescilinin yapıldığını, gerekli muayene ve diğer işlemler sonucu geçici gümrük depolama alanına boşaltıldığını, teslim için tüm resmi işlemlerin tamamlandığını, davalının gerekçe göstermeden teslime yanaşmadığını ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, eşyanın teslimine, olmadığı takdirde eşyanın bedeli 157.633,82 USD ile 69.358,87 TL kar mahrumiyeti ve 1.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin Gümrük Kanunu, Gümrük Yönetmeliği ve Liman İşletmeleri Tarifesi hükümlerine göre eşyayı sahibine teslim etmekle yükümlü olduğunu, davacının yıllardır gümrükten mal çektiğini, uyuşmazlık konusu emtiayla ilgili olarak konişmento üzerinde yer alan gemi adıyla diğer bilgilerin kayıtlarda tutmadığını, davacının gerekli düzeltmeyi yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, teslim alınmasından boşaltma limanında gönderilene teslim edilmesine kadar malın zilyetliğinin taşıyana ait olması nedeniyle, malların gemiden tahliyesinden sonra alıcısına teslim edilene kadar gümrüklü sahadan çıkmasından önce herhangi bir hasarın oluşması halinde, bu zarardan taşıyan sorumlu olacağı, bu nedenle gemiden tahliye edilen ancak henüz gönderilene teslim edilmemiş mallar üzerinde tasarruf hakkının taşıyanda bulunması nedeni ile gönderilenin bu konşimentoyu doğrudan liman idaresine ibraz ederek malın teslimini isteyemeyeceği, limanın buradaki hukuki durumunun taşıyanla arasındaki ifa yardımcısı olduğu, teslimin iki taraflı bir muamele olup taşıyanın varma limanında zilyetliği nakil sureti ile yükün vasıtalı veya vasıtasız zilyetliği gönderilene geçmesini sağladığı, bu nedenle taşıyanın iradesi olmaksızın tek taraflı teslim yapılamayacağı, yük liman idaresinde bulunduğu sürece taşıyanın hâkimiyet alanında sayılacağı, davacının yükün teslimini esas alan taleplerinde muhatabın ancak taşıyan olabileceği, taşıyanın talimatı olmadan Liman İdaresinin yükü teslim edemeyeceği, davacının söz konusu talepleri hak sahibi olduğunu ispat ederek taşıyana karşı ileri sürmesi gerektiği, onun ifa yardımcısı konumundaki Liman İdaresine dava açmasının kabul edilemeyeceği, dava konusu talep hakları bakımından Liman İdaresi pasif taraf sıfatı bulunmadığı, malı taşıyıcının rızası dışında teslim eden Liman İdaresi’nin de bu halde hukuki ve cezai sorumluluğu bulunduğu, taşıyanın onayı
olmadan, taşıyanın menfaatini koruma yükümlülüğü bulunan ve teslim emri olmaksızın teslimatı gerçekleştiremeyecek olan liman idaresinin sorumluluğu söz konusu olacağı, deniz yoluyla taşımalarda taşınan malın bir limandan diğer limana taşınması sonucunda gemide teslim (FIO) kaydı yoksa gemi varma limanına ulaştığında taşıyan veya acentesi, liman idaresine başvurarak taşınan yükün boşaltma limanında gönderilene (vasıtalı-vasıtasız zilyetliğine geçirilmesiyle) teslimini sağlayacağı, yani boşaltmayı takiben gönderilen hazır değilse teslim edilecek mal liman idaresine bırakılacağı, işletme taşıyanın yardımcısı konumunda olduğundan, mal gönderilene teslim edilene kadar taşıyan adına ve hesabına liman tarafından muhafaza edildiği, TTK m.1061 ve devamına göre taşıyan yükü taşınmak üzere teslim aldığı andan itibaren varma limanında yükü gönderilene teslim ettiği ana kadar yükün ziya ve hasarından sorumlu olacağı, liman işletmesi taşıyandan aldığı talimat doğrultusunda malı kime teslim etmesi gerekiyorsa malı ona teslim edebileceği, davacının konşimentoyu ibraz etmeden konşimentoyu temsil eden malların kendisine teslimini isteyemeyeceği, bu nedenle tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04/11/2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.