Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1590 E. 2015/7790 K. 05.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1590
KARAR NO : 2015/7790
KARAR TARİHİ : 05.06.2015

MAHKEMESİ : İZMİR (KAPATILAN) 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2011/861-2013/10

Taraflar arasında görülen davada İzmir (Kapatılan) 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/01/2013 gün ve 2011/861-2013/10 sayılı kararı bozan Daire’nin 26/09/2014 gün ve 2013/8649-2014/14714 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından nakliyat emtia sigortası ile sigortalanan emtianın, A.’dan T.’ye gemi ile taşınarak 08.04.2009 tarihinde P. Limanı’na indirildiğini ve aynı gün davalı şirket tarafından işletilen antrepoda geçici depolama kapsamına alındığı, 16.05.2009 tarihinde antrepo içerisinde davalı şirket elemanları tarafından yapılan elleçleme sırasında eşyaların birinin darbeye maruz kalarak hasarlandığının tespit edildiğini, hasar bedelinin müvekkilince sigorta edene ödendiğini, hasarın davalı şirketin çalışması sırasında meydana gelmesi nedeniyle zarardan davalının sorumlu bulunduğunu, buna rağmen davalının hasar bedelinin tahsili için başlatılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve bu hasar nedeniyle icra takibine konu edilmeyen 8.000 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortalı emtiadaki hasarın antrepoda beklediği sırada meydana geldiğini, oysa müvekkilinin sigortalı şirket ile yaptığı sözleşme gereğince ürünlerin indirilmesi ve yüklenmesi işini yaptığını, elleçleme işinin müvekkili tarafından değil, dava dışı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, dolayısıyla müvekkili şirkete herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında düzenlenen sözleşme uyarınca sigortalı emtianın, gemiden tahliyesinden, gümrük sahasına taşınmasından ve indirilmesinden, nakliye ve montaj sahasına taşınmasından davalının sorumlu bulunduğu, bu sözleşmenin geçerlilik süresi içinde sigortalı emtianın hasara uğradığı, sigorta bedelinin davacı tarafça ödendiği, her ne kadar davalı söz konusu ürünlerin elleçlenmesi işini dava dışı şirketin yaptığını savunmuş ise de bu konuda dosyaya herhangi bir delil sunmadığı, hasarın tahliye, taşıma ve indirme aşamalarından birinde meydana geldiği ve davalı ile liman işleticisi arasında düzenlenen sözleşme gereğince hasarın meydana geldiği tarihte terminal hizmetlerini davalının sunduğu gözetildiğinde davalının meydana gelen hasardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının ititrazının 57.422 TL asıl alacak yönünden iptaline, bu miktar üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, 7.318,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 26/09/2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 05/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.