Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/159 E. 2015/6419 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/159
KARAR NO : 2015/6419
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2014
NUMARASI : 2013/368-2014/193

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/06/2014 tarih ve 2013/368-2014/193 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 05.02.2004-2005 tarihlerini içeren işveren mali sorumluluk poliçesi düzenlendiğini, müvekkilinin işyerinde çalışan T. C. adlı işçinin 17.06.2004 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde ölümü üzerine müvekkilinin tazminat olarak 75.698,061 TL ödediğini, bu bedelin poliçe kapsamında davalı tarafça ödenmesi gerektiği halde ödeme talebinin reddedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 75.698,061 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, faizin ihtar tarihi olan 07/11/2013 tarihinden itibaren avans faiz olarak işletilmesi yönünde davasını ıslah etmiştir.
Davalı vekili, olayın 2004 yılında gerçekleştiğini, davanın ise 2013 yılında açıldığını, bu nedenle davanın zaman aşımına uğradığını, yine yapılan araştırmada poliçe peşinatının olay tarihinden sonra yatırıldığını, TTK 1401-1430 1431-1421 maddelerine ve Sigorta Poliçesi Genel Şartları 7. maddesine göre, sigortacının sorumluluğun başlamadığını, poliçede şahıs başına ödeme teminatının 35.000 TL ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle bu miktar dışında başka bir sorumluluğu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki yazılı poliçe kapsamında sigortalı çalışanının poliçenin geçerli olduğu dönem içinde geçirdiği iş kazası nedeniyle ölümü üzerine Bakırköy 3. İş Mahkemesi ilamı ile davacı şirketin 60.749,16 TL tazminat ödemesine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı ve kesinleştiği, bu davanın seyri esnasında davalı sigorta şirketine davanın ihbar edildiği, karar metninde ihbarın açıkça yazıldığı ve bu ilamın davacı aleyhinde İstanbul Anadolu Adliyesi 16. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7117 nolu dosyasında takibe konduğu ve davacı şirketin 30.10.2013 tarihinde bu icra dosyasına bu ilamdan dolayı 131.388,94 TL ödediği; somut olayda zamanaşımı süresinin dolmadığı ve poliçe primlerinin davacı tarafça sunulan çekler ile ödendiği, yine söz konusu iş kazasının poliçe teminatı kapsamında bulunduğu ancak davalı sigorta şirketinin poliçe teminatının kişi başına 35.000 TL ile sınırlı olduğu, bu durumda davacının alınan bilimsel raporla birlikte isteyebileceği tazminatın 75.693,16 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 75.693,16 TL tazminatın temerrütün doğduğu tarih 15.11.2013 tarihinden itibaren değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işveren mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, sigortacı olan davalının poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun başlayıp başlamadığı noktasında toplanmaktadır.
Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için TTK. 1282 ve 1295. maddeleri uyarınca primin tamamının veya ilk taksidinin ödenmesi zorunludur. Prim ödeme yükümlülüğü ise sigortalıya aittir. Somut uyuşmazlıkta davacı sigortalı, sigorta primlerini ödediğine ilişkin bir takım çekler sunmuş olup, her ne kadar mahkemece sigorta primlerinin ödendiği kabul edilmiş ise de; davacı tarafından sunulan çeklerin tarihleri ve bedelleri sigorta primlerinin vade tarihleri ve bedelleri ile uyumsuzdur. Burada mahkemece yapılması gereken; davacı taraftan hangi çekle hangi poliçenin priminin ödendiği hususunda açıklama istenerek, gerekirse ödemenin yapıldığı iddia edilen dava dışı acentenin de kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak poliçe primlerinin ödenip ödenmediği ve dolayısıyla davalı sigortacının TTK 1295. madde uyarınca sorumluluğunun başlayıp başlamadığı hususunun aydınlatılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus aydınlatılmadan ve yeterli gerekçe ile kararda tartışılmadan poliçe primlerinin ödendiğinin kabulü ile sonuca gidilmesi doğru olmamış, bu nedenle eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/05/20145 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.