Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1578 E. 2015/7381 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1578
KARAR NO : 2015/7381
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : TRABZON 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2014
NUMARASI : 2013/553-2014/351

Taraflar arasında görülen davada Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/10/2014 tarih ve 2013/553-2014/351 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin M. B.’a 10.260 TL göndermek istediğini, bunun için TR96 0006 200 0460 0006 2977 49 sayılı İBAN numarasına EFT yapılması için internet bankacılığı yoluyla işlem yaptığını, işlemde alıcı İBAN numarasının A.Gıda’ya ait olduğunun belirtildiğini, ancak aslında hesabın A.Gıda’ya değil M. A.’a ait olduğundan EFT’nin yapılmaması gerektiğini, EFT lehdarının dahi işlemin hatalı olduğunu belirterek paranın iadesi için dilekçe ile davalıya başvurduğunu, nitekim daha önce çok benzer bir işlemde müvekkile para iadesi yapıldığını ileri sürerek 10.260 TL’nin 17.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iddia edilen yanlışlığın bizzat davacı tarafından yapıldığını, EFT tutarının yanlış hesaba gönderildiğini, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, husumetin müvekkiline değil alıcı hesap sahibine yöneltilmesi gerektiğini, İBAN numarası ile hesap sahibi bilgilerinin uyuştuğunu, lehdarın talebi olmadan işlemin iptal edilemeyeceğini, gönderilen paranın lehdarın borcuna mahsup edildiğini, müvekkilince daha önceden benzer bir olayla ilgili olarak para iadesi yaptığı iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Banka’nın daha önceden aynı mahiyetteki EFT işleminde alıcı ismi ile hesap sahibi ismi arasındaki uyumsuzluk nedeniyle parayı davacıya iade ettiği, dava konusu işlemde de isimlerdeki uyumsuzluk nedeniyle EFT işlemini kabul etmeyerek davacıya iade etmesi gerektiği halde kusurlu davranarak EFT’yi kabul ettiği, her ne kadar hesap sahibi sebepsiz zenginleşmiş ise de, bankanın kusuru nedeniyle sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.260 TL’nin 17.06.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, bankacılık işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı zarar gördüğünü iddia ettiği işlemi bizzat kendisi internet bankacılığı yoluyla gerçekleştirmiş, EFT işleminde alıcı hesabı olarak dava dışı M. A.’a ait hesaba ilişkin IBAN numarasını bildirmiş, alıcı ismini ise M.A.’a ait olduğu uyuşmazlık dışı olan “A. G.” olarak göstermiş olup gönderilen EFT M.A.’ın hesabına geçmiştir. Bu durumda EFT alıcısı hesabın IBAN numarası ile alıcı hesap sahibi isminin uyumsuz olduğundan söz edilemez. Ayrıca davacı, dava konusu EFT’yi dava dışı M. B. hesabına göndermek istediğini, sehven M.A. hesabına gönderdiğini ileri sürmüşse de bizzat kendisi tarafından yapılan internet bankacılığı işlemine ilişkin belgede M. B.’ın ismi geçmemektedir. Davalı Bankanın, EFT alıcısı M. A.’dan alacaklı olması sebebiyle gönderilen paraya bloke koyması üzerine M.A.’ın anılan EFT’nin kendisi ile alakası olmadığını belirtip gönderene iadesini istemesi de sonuca etkili değildir. Bu itibarla, dava konusu işlemde davalı Bankanın hiç bir kusurunun bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.