Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/15750 E. 2017/2985 K. 23.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15750
KARAR NO : 2017/2985
KARAR TARİHİ : 23.05.2017

Taraflar arasında görülen davada verilen 18/03/2015 tarih ve 2014/421-2015/195 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırdığını, … ve …’ın bu kredi sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduklarını, borcun ödenmemesi nedeni ile hesabın kat edildiğini, 92.918,00 TL alacaklı olunan kredinin %58 temerrüt faizi ile tahsilini, 30.416,00 USD alacaklı olunan kredinin %28 temerrüt faizi ile fiili ödeme günündeki karşılığı üzerinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; dava açıldıktan sonra davalı …’ın vefat ettiği,.. terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verildiğinden bu yönde dava konusu kalmadığından … mirasçıları yönünden karar verilmesine yer olmadığına; davacı tarafından asıl borçlu şirkete 1.000.000,00 USD kredi kullandırıldığı, bu kredinin ödenmeyen anapara borcunun 30.416,79 USD olduğu, davacının da sadece anaparaya ilişkin talebinin bulunduğu, bu kredi için alınan ipoteğin sigortası için davacı tarafından 11.409,57TL ödeme yapıldığı, cari hesap şeklinde işleyen TL cinsi krediden kaynaklanan 81.508,43 TL alacağının bulunduğu, hesaplarının kat edildiği, her kredi türüne göre talep edilen faizin akdi temerrüt faizi olduğu, TTK’nin 8. maddesi uyarınca ticari işlerde tarafların faiz oranını serbestçe belirleyecekleri gerekçesiyle diğer davalılara yönelik davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı … temyiz etmiştir.
1- Dava, kredi alacağının tahsiline ilişkindir. Davalı …’a dava dilekçesinin tebliği için davacı tarafından bildirilen adrese çıkartılan tebligat bila tebliğ iade olmuş, tebliğ memurunca belirlenen adrese çıkartılan tebligat da iade edilmiştir. Bu kez, mahkemece tebliğ memuru tarafından belirlenen adrese 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre tebliğ yapılmıştır. Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı …’ın Mernis adresine usulüne uygun şekilde tebliği ile taraf teşkili sağlanıp, buna göre yargılamaya devam olunması gerekirken, yapılan usulsüz tebliğler ile davalının yokluğunda savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı …’ın temyiz itirazının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı … yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.