Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/15739 E. 2017/2984 K. 23.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15739
KARAR NO : 2017/2984
KARAR TARİHİ : 23.05.2017

Taraflar arasında görülen davada verilen 08/09/2015 tarih ve 2014/610-2015/535 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı …. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; 09.07.2012 tarihinde kablosunun davalı adına diğer davalı tarafından yapılan kanalizasyon kazı çalışmaları esnasında kopartılmak suretiyle hasara uğratıldığını, hasar nedeniyle müvekkili şirketin çalışanlarınca hasar tespit tutanağı düzenlendiğini ve hasar sebebiyle müvekkilinin 9.219,54 TL zarara uğradığını ileri sürerek, hasar tarihi 09.07.2012 tarihinden itibaren avans faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili; davacıya ait kablonun hasarlanmasında müvekkiline atfedilebilecek kusur bulunmadığını, kablonun etrafına koruyucu muhafazanın konulmadığını, bu işlemin yapılması halinde zarar görmesinin engelleneceğinden hasarın oluşmasında davacının ihmal ve kusurunun bulunduğunu, davacı şirketin kablo hasarının oluşmasında kusurlu olması nedeniyle müvekkili şirketten kendi kusuruna dayanarak hasar bedeli talep edemeyeceğini, davacı tarafından tek yanlı düzenlenen belgelere konu fahiş zararı kabul etmediklerini, hesaplamanın ne şekilde yapıldığının açık olmadığını, davacının işletme zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ekili; davanın idari yargıda açılması gerektiğini, dava konusu hasarın diğer davalı tarafından yapılan kanal çalışmaları sırasında oluşması, müvekkili idare ile diğer davalı arasında yapılan sözleşme gereğince oluşacak zarar ve ziyandan diğer davalının sorumlu olacağının kararlaştırılması nedeniyle müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili idarenin, hasarı meydana getiren yüklenici firma elemanları üzerinde BK.55 anlamında gözetim ve denetiminin olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin, davalı adına yaptığı çalışmalar sırasında zararın gerçekleştiği, işin davalı kurumun gözetim ve denetimi altında yapıldığı, davalılar arasında sorumsuzluk anlaşması yapıldığı belirtilerek kurumun zarardan sorumlu olmadığı savunulmuş ise de sözleşmedeki bu şartın, sözleşmenin tarafı olmayan davacı yönünden bağlayıcı olmadığı, işin eser sözleşmesi kapsamında, anahtar teslimi olarak yapıldığına ilişkin delil de sunulmadığı, her iki davalının TBK nın 49. ve devamı maddeleri uyarınca verilen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı …. vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, …. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, …. vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 471,79 TL temyiz ilam harcının temyiz eden …’den alınmasına, 23.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.