Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/15536 E. 2017/2692 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15536
KARAR NO : 2017/2692
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/10/2015 tarih ve 2011/379-2015/607 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan … Marka … … plakalı otomobilin şirket müdürü ve büyük ortağı … tarafından kullanılmak amaçlı şirket ortağı …’a geçici olarak verildiğini, 14/08/2008 tarihli ihtar ile şirkete ait olan aracın şirkete iadesinin istenildiğini, … vekilince 22/09/2008 tarihli noter evrakı ile aracın devrinin …’a yapılması veya 28.000,00 TL bedelin ödenmesi durumunda otomobilin iade edileceğini bildirildiğini, … tarafından müvekkili şirket ve şirket müdürü … hakkında araç bedeli için … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/651 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalının müvekkil şirkete ait aracı haksız olarak kullandığını iddia ederek 22/09/2008 ihtarname tarihinden bugüne kadar haksız kullanımdan doğan kullanım bedeli ile işleyecek reeskont faizi, şirket tarafından ödenen yasal giderler, kasko bedeli, motorlu taşıt vergisi, zorunlu mesuliyet sigorta bedelleri ile işleyecek ticari faizi, aracın kullanılması ve yaşlanması nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tespit edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının istediği tazminat tutarının açık ve net olarak belirtilmediğini, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı eyleme dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkiline ait aracı devretmeyen şirket temsilcisinin aynı zamanda aracın parasını da ödemediği, oluşan zarardan şirket temsilcisinin sorumlu olduğu, müvekkili parasını ödediği ve kendisine ait olan aracı kullanmasının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ile davacı şirket arasında Aralık 2007 tarihli … plakalı 2006 model araca ilişkin tarafların imzası ile onayladığı protokol başlıklı belge düzenlendiği, belgede, “yukarıda … bulunan araç her ne kadar … Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı ise de taşıt kredisi kullanılarak 28.000,00 TL bedelle şirket ortaklarından … tarafından Ekim 2006 tarihinde satın alındığı, peşinat ve tüm kredi taksitleri … tarafından ödenmiş olup kalan taksitlerde yine … tarafından ödenmekte olduğu, aracın kullanım hakkı …’a ait olduğu” yazmakta olup, protokole ilişkin … 38. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/62 Esas – 2011/74 Karar sayılı dosyasında ”…” yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, şirket yönünden itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine” yönelik verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından onaylandığı ve 03/03/2014 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, mahkememizde ki işbu davanın açıldığı 27/06/2011 tarihinde davalının protokol gereği kullanım hakkı kendisine verilmiş aracı kullandığı dolayısıyla hukuka aykırı haksız bir kullanımdan söz edilemeyeceğinden araç kullanım bedeli ve yoksun kalınan kara ilişkin tazminat şartlarının oluşmadığı, değer kaybına yönelik mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ”aracın kaportasının birçok yerinde hasarlar olduğu, ön sağ ve sol çamurlukta vuruk, motor kaputunda ezik, ve paslanma ön lambalarda eksik ve kırık sağ taraftaki ön ve arka kapıların paslı, sol ön kapıda göçük ön ve arka tamponda kırık olduğu, aracın kaportasının tamamının boya gerektirdiği, lastiklerinin de aşınmış olduğu, lastiklerin bu haliyle trafiğe çıkacak durumda olmadığı, değiştirilmesi gerektiğinin belirtildiği ve araçtaki değer kaybının bu haliyle 5.450,00 TL olduğunun belirtildiği, davalının belirtilen protokol uyarınca kullanım hakkı kendisine tevdi edilen aracı teslim aldığı gibi bedeli kendisine ödendiğinde de iade ile yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının kullanımında iken araçta meydana gelen değer kaybına yönelik 5.450,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, araç kullanım bedeli ile yoksun kalınan kara yönelik talebin ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, trafik sicilinde davacı şirket adına kayıtlı bulunan Aralık 2007 tarihli protokol ile kullanım ve satış hakkı davalıya bırakılan … plakalı aracın, ihtarname ile davacı şirkete iadesinin istenmesine rağmen aracın 22.09.2008 tarihine kadar iade edilmemesi ve davalı tarafından aracın alımı için ödediği bedelin davacıdan tahsili istemi ile dava açması nedeniyle, aracın 22.09.2008 tarihinden itibaren haksız kullanımından doğan kullanım bedeli, araçta oluşan değer kaybı ile araç için ödenen trafik vergisi ve sigorta ücretlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı taleplerinden değer kaybına hükmedilmiş, araç kullanım bedeline ilişkin talep ise davalı kullanımının Aralık 2007 tarihli protokol kapsamında ve iyiniyetli olduğu gerekçesiyle red edilmiştir.
Aralık 2007 tarihli protokol ile aracın kullanımının davalıya bırakıldığı, davacının 14.08.2008 tarihli ihtarnamesi ile muvafakatten vazgeçerek aracın iadesini istediği, davalının ise 22.09.2008 tarihli cevabi ihtarnamesi ile araç için ödediği 28.000,00 TL’nin iadesi veya aracın mülkiyetinin kendisine nakledilmesini istediği davalının ihtarname akabinde davacı aleyhinde bedelin iadesi için icra takibi yaptığı, itiraz üzerine 30.10.2008 tarihinde itirazın iptaline ve talep olunan alacağın faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Aralık 2007 tarihli protokol kapsamında başlangıçta davalının araç kullanımı hukuka uygun bir kullanım olmakla birlikte, davacının 14.08.2008 tarihli ihtarnamesi ile aracın iadesini istemesi, davalının da 22.09.2008 tarihli ihtarnamesi ile bedel veya araç mulkiyetini talep etmesi ve sonrasında araç bedeli için faiz de talep ederek icra takibinde bulunması karşısında, 22.09.2008 tarihinden itibaren artık davalının aracı kullanımının hukuka uygun olduğundan söz edilemez.
Davalının, … 38. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/62 esas sayılı dosyada açtığı davada, faize de hükmedilmiş olduğundan, davalı artık 22.09.2008 tarihinden itibaren araç kullanım bedelinden sorumludur.
Bu halde, araç maliki olması nedeniyle vergi ve sigorta ücretlerinin ödenmesi yükümlülüğü kendi uhdesinde bulunan davacı lehine 22.09.2008 tarihinden dava tarihine kadar hesaplanacak araç kullanım bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu konudaki talebin reddi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 279,22 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.