Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/15490 E. 2017/2687 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15490
KARAR NO : 2017/2687
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/04/2015 tarih ve 2014/439-2015/312 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili, davalı … vekili, davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı … Şubesi’ndeki hesabından 02/05/2006 tarihinde bilgisi dışında internet üzerinden davalı …’ın hesabına 2,200,00 TL, davalı …’nun hesabına 2,100,00 TL, davalı …’ın hesabına 2,200,00 TL, davalı …’ın hesabına 2,200,00 TL havale edildiğini, davalı bankaya yapılan ihtara rağmen bankanın herhangi bir işlem gerçekleştirmediğini, diğer yandan davalı şahıslar hakkında yapılan şikayet üzerine … 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ne 2011/374 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını ve cezalandırıldıklarını, zarardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek 8,700,00 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili, müvekkiline yüklenebilecek kusur ve güvenlik zafiyeti bulunmadığını, davacı “IP Kısıtlaması” uygulamasından faydalanmış olsaydı bu işlemin gerçekleşmiyeceğini, davacının kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, … 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/374 Esas sayılı dosyasında sanıklar …, …, …, … hakkında bilişim sistemlerinin kullanılması sureti ile hırsızlık suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, davalı bankanın güvenlik önlemleri alırken bu önlemleri müşterisine zorunlu kılmayıp tercihe bıraktığı bu sebeple kusurlu olduğu, ancak davalı bankanın hesaba bloke kayduktan sonra 1,219,40 TL’yi davacıya iade ettiği, davacının zararının 7,480,60 TL olduğu, davalı …’ın çektiği 1,600,00 TL’den, davalı …’nun çektiği 1,484,60 TL’den, davalı … ’nın çektiği 2,198,00 TL’den, davalı …’ın çektiği 2,198,00 TL’den sorumlu olduğu, davalı bankanın davalı gerçek kişilerle birlikte onların sorumlu olduğu miktardan davacıya karşı müteselsilen sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili, davalı …, davalı … temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile, davalı Banka yönünden verilen kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı … ve davalı …’ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, mahkemece … 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/374 E. sayılı dosyasında davalılar … ve …’ın bilişim sistemlerinin kulanılması suretiyle hırsızlık suçundan cezalandırıldıkları ve davacının zararından sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, dosya kapsamından Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 29.04.2014 tarih 2013/10341 E. 2014/15353 K. sayılı ilamıyla bozulduğu ve mahkemece bozma ilamına uyularak davalıların beraatlerine karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. maddesi gereği; ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin beraat kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır.
Somut uyuşmazlık bakımından da ceza yargılaması sonucunda verilen kararın eldeki davayı etkileyecek nitelikte olması nedeni ile … 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/325 E. 2014/549 K. sayılı ilamının belirtilen hususlar doğrultusunda değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalı Banka yönünden verilen kararın ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … ve davalı …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraflar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 383,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı … Bankasından alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı … ve davalı …’a iadesine, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.