Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1498 E. 2015/7494 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1498
KARAR NO : 2015/7494
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2014
NUMARASI : 2013/35-2014/23

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/02/2014 gün ve 2013/35 – 2014/23 sayılı kararı onayan Daire’nin 20/10/2014 gün ve 2014/8673 – 2014/15952 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2008/39453 sayılı ve “C.L.D. C.L.D. ” unsurlu markayı kendi adına tescil ettirdiğini, oysa müvekkilinin, C. kurulduğu 1923’te C.Kasabı olarak faaliyetlerine başladığını, 1927’den beri şirket olarak devam ettiğini, “C. S.” markasının herkesçe bilindiğini, 22.03.2012 tarihinde tanınmış marka olarak sicile kaydedildiğini, davalının tescil ettirdiği “C.” ibareli markanın, müvekkili adına önceden ve aynı sınıflarda tescilli olan 2005 30934, 160677 ve 83871 vb. sayılı ve “K. M. C.”, “C.E.”, “K. M. C. S. A. Ş.” vb. unsurlu markaların karıştırılmasına yol açacağını, ayrıca müvekkilinin “yiyecek içecek hizmetleri” de sunan, A. K. Dinlenme Tesislerinde “C.” isimli “kafeterya – otel ve dinlenme tesisinin” bulunduğunu, bu hususun Ankara 1 Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/204 E. sayılı dosyasına da konu olduğunu, müvekkilinin KHK’nın 8/3 maddesi gereğince öncelik hakkı bulunduğunu, başvuru markasının tescili halinde davalının tanınmışlıktan haksız olarak yararlanılacağını ileri sürerek, davalı markasının 43 (01, 02) hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, dava konusu uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle olaya uygulanması gereken 3156 SK. ile değişik 438. maddesi uyarınca miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerden bulunmamasına, bu nedenle de Dairemizce anılan Yasa maddesi uyarınca, davalı vekilinin duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmış olmasına göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 05,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 02/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.