Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/14750 E. 2017/2344 K. 24.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14750
KARAR NO : 2017/2344
KARAR TARİHİ : 24.04.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/04/2015 tarih ve 2014/860-2015/350 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin temsilcisinin davalı Şirket’in yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı Şirket’in yönetim kurulunca yönetim kurulu başkanı ve bir üyesi çağrılmadan olağanüstü genel kurul toplantısı kararı alındığını, bu nedenle 04/01/2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının da geçersiz bulunduğunu, müvekkili şirket temsilcisinin bu toplantıya katıldığını ve itirazlarını bildirerek muhalefetini yazdırdığını, bilanço ve gelir tablosunun kendilerine gösterilmediğini ve toplantıda hazır edilmediğini ileri sürerek davalı Şirket’in 04/01/2014 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan tüm kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; iptali istenen genel kurul kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, olağanüstü genel kurulda finansal tabloların sunulamamasının sebebinin şirketin yönetim kurulu başkanının şirketin ticari defterlerinin tamamını denetimden kaçırmış olması olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının iptali istenen toplantıya katılmış olması sebebiyle çağrının usulsüzlüğünün ileri sürülemeyeceği, ancak davalı Şirket’in esas sözleşmesine göre yönetim kurulunun iki üyeden oluşacağının belirlendiği, bu nedenle esas sözleşme değiştirilmeden genel kurul tarafından belirtilenin dışında daha az veya daha fazla yönetim kuruluna üye seçilmesinin mümkün bulunmadığı, bu durumun esas sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, yine şirketin borca batıklık durumu dikkate alındığında ve objektif iyi niyet kuralları açısından değerlendirildiğinde öz sermayesinin 2/3’ünü kaybetmiş bir şirkette yönetim kurulu üyelerine kararda belirtilen aylık ücretlerin verilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve anonim şirketlerde önemli miktarda şirket aktifinin toptan satışına sadece genel kurulun karar verebileceği, genel kurulun bu yetkiyi başka bir organa devredemeyeceği gerekçesiyle davalı Şirket’in olağanüstü genel kurulda alınan (3), (4) ve (5) numaralı gündem maddelerinin iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı genel kurul çağrı kararının alındığı 10.12.2013 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle bu karara dayalı olarak yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların da iptalinin gerektiğini iddia etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 410/1. maddesine göre genel kurul, görev süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı Şirket’in beş yönetim kurulu üyesinin bulunduğu, TTK’nın 390/1. maddesi gereğince toplantıda üç üyenin katılımı ve oyuyla karar alındığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının usulüne uygun olduğu kabul edilmiş ise de, yönetim kurulu başkanı olan … ve üye …’in toplantıda hazır bulunmadığı, diğer üç üye toplantıda hazır olmakla birlikte, yönetim kurulu başkanının ve üye …’in bu toplantıdan haberdar edildiğine dair bir delil bulunmamaktadır. TTK’nın 390/4. maddesi gereğince, üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararları kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı karar şeklinde yazılmış önerisine en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. TTK’nın bu hükmüne göre çağrısız yönetim kurulu toplantısı yapılması mümkün ise de, önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Bu durumda, mahkemece, TTK’nın 390/4 ve 392/7. maddeleri gereğince geçersiz yönetim kurulu kararına dayalı olan ve TTK’nın 416. maddesi uyarınca toplanmadığı da sabit bulunan davalı Şirket’in 04/01/2014 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan kararların da geçersiz olduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi yerinde değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK 436. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün açıklanan değişik gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.