YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14730
KARAR NO : 2017/2367
KARAR TARİHİ : 24.04.2017
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/06/2015 tarih ve 2014/1041-2015/680 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı Banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin hamili bulunduğu, dava dışı … tarafından keşide edilen 6.500 TL bedelli çekin karşılığının çıkmaması üzerine çek keşidecisi ve ciranta hakkında icra takibi başlattıklarını, bunun üzerine keşideci …’ın müvekkiline yönelik olarak menfi tespit davası açtığını, yapılan yargılama sonunda, söz konusu çekin … tarafından değil …’ın kimlik bilgilerini kullanan kimliği belirsiz bir kişi tarafından keşide edildiğinin anlaşıldığını, davalı bankanın bu kişiye gerekli araştırma yapmadan çek karnesi vermesinin kusurlu bir davranış olduğunu, diğer davalının ise noter olup kimliği belirsiz bu kişi için … adına imza sirküleri düzenlediğini ileri sürerek, müvekkilinin uğradığı toplam zarar olan 10.657,80 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı bankanın … Ltd. Şti’yi 11/12/2003 tarihinde yeni kurulmuş olmasına rağmen bir süre çalışılıp denemediği, gerek şirket gerekse kurucu ortakları ve temsil etmeye yetkili … hakkında hiç bir istihbarat ve özellikle mali durumları hakkında yeteri kadar araştırma yapmadığı, karşılıksız çıkan çek ve protestolu senet sorgulaması yapılmadan sadece evrakları alınarak çek hesabı açıldığı ve çek karnesi verdiği, şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonrada salt şirketle çalışmasını dikkate alarak şirket temsilcisi olması nedeniyle, …’a 19/02/2004 tarihinde ilk defasında çok sayıda çek yaprağı verdiği, bu kişiden talep formu ve çek teslim tutanağı veya sözleşmesi alınmadığı, bu şekilde davalı bankanın gerekli özen ve itinayı göstermediği, davacının da çeki almadan önce davalı banka nezdinde bankanın çek müşterisi olan … ve mevcut çekin akıbeti hakkında araştırma yapmış olsaydı çekin düzenlendiği tarihe kadar …’a ait 12 adet çekin karşılıksız çıktığını öğreneceği ve çeki en son ciro ile teslim eden … hakkında gerekli araştırmayı yapmış olsaydı …’nun mali durumu ve sabit bir ikametgahının olmadığı hakkında bilgi sahibi olacağından davacının %20 müterafik kusurunun olduğu gerekçesiyle 8.526,24 TL’nin 18/06/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, davalı … yönünden ise, verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Mahkemece, davacının müterafik kusurunun % 20 olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacının çeki almadan önce davalı banka nezdinde çek müşterisi hakkında gerekli araştırmayı yapsaydı çek müşterisinin karşılıksız çıkan çekleri olduğunu ve yine çeki ciro yoluyla devraldığı kişi hakkında gerekli araştırmayı yapsaydı anılan kişinin sabit ikametgahı olmadığını ve mali durumunu öğreneceği, böylelikle davacının akidini seçmede özensiz davrandığı ve müterafik kusuru bulunduğu kabul edildiğine göre, davacının kusurunun % 20 oranından daha fazla olduğu kabul edilerek müterafik kusurunun belirlenip sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, mümeyyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 114,20 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı Bankaya iadesine, 24/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.