Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/14661 E. 2017/2033 K. 11.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14661
KARAR NO : 2017/2033
KARAR TARİHİ : 11.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14/10/2015 tarih ve 2015/216-2015/451 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin …’dan Türkiye’ye kesin dönüş yaptığını, bu sebeple…Emeklilik Sigortası primlerini hak ettiğini, sözkonusu primlerin 06.02.1985 günü havale yolu ile davalı …Bankası’nın… şubesine gönderilmesine karşın hesaplarda görünmediğini ancak…Emeklilik Sigorta Kurumu tarafından gönderilen yazı içeriğinde söz konusu miktarın havale edildiğinin açık olduğunu, olay sebebiyle her iki davalının da sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, 21.336 DM karşılığı olan 18.942.00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, söz konusu paranın hesaplarda görünmediğini savunarak, ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının …’da çalıştığı süre nedeniyle…Emeklilik Sigorta sistemi uyarınca 21.336,80 DM pirim iadesine hak kazandığı, bu paranın 03.07.1984 tarihli dilekçesiyle davalı bankanın… Şubesi’nde bulunan hesabına havalesine dair talepte bulunduğu, paranın 15/02/1985 tarihinde yetkili…makamlarınca davalı bankanın … temsilciliği aracılığıyla davacı tarafından bildirilen hesaba havale edildiğinin sabit olduğu, davalı bankanın… Şubesi’nde paranın havale edildiği belirtilen davacıya ait hesabın bulunmadığı, havale edilen paranın tamamının davacıya ödendiği veya paranın havale edildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 3182 sayılı mülga Bankalar Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca yasal yükümlülükler yerine getirilerek …’ye devredildiğine yönelik ispat yükünün davalıda olduğu ve davacının kısmi ödemeye dair beyanı gözetildiğinde davalı …Bankası’nın ispat yükünü yerine getiremediği, davalı …’na ise, husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın davalı … yönünden kabulü ile, 18.942,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, davalı … aleyhine açılan davanın ise, reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı …. vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, somut uyuşmazlıkta ispat yükü üzerine düşen davalı; davacının ikrarı ile davacının bir kısım ödemeyi aldığını ispat etmiş olacağından, davacının kısmi olarak aldığını ikrar ettiği ödemenin düşülmesi sureti ile davanın kısmen kabulü gerekirken Dairemiz bozma ilamında da belirtildiği üzere davacının kısmi ödemeye dair işbu beyanı gözetilmeksizin tümüyle kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.