Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1449 E. 2015/7993 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1449
KARAR NO : 2015/7993
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 29. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2011/67-2013/22

Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 29. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/02/2013 gün ve 2011/67-2013/22 sayılı kararı onayan Daire’nin 18/09/2014 gün ve 2013/6845-2014/14060 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan A.. B.. arasında 27.07.2005 tarihinde “Görüşme Tutanağı” başlıklı belge imzalandığını, müvekkili sözleşmeden doğan edimleri yerine getirdiği halde müvekkilinin şirket lehine olan kefaletlerinin kaldırılmadığını, borç-alacak mutabakatının sağlanmadığını, iadesi gereken şirketin 36.000 hissesinin iade edilmediğini, hisselerin ihtarname tebliğine rağmen dava dışı iki şirkete 3.066.739,19 TL bedelle satıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 36.000 TL’nin 24.11.2006 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve mütselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ıslahla talebini 3.066.287,43 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı şirket vekili, husumet, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunmuş, davacının taahhüdünü yerine getirmediğini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacıya ait 360.000 adet hissenin davalılar A.. G.. ve M.. G..’a devredildiği, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiği, ancak davacıya hisse iadesinin yapılmadığı gibi bu hisselerin dava dışı şirketlere satıldığı, satış değerinin 3.066.287,43 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 36.000 TL’nin dava, 3.066.287,43 TL’nin ıslah tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline verilen karar davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 18/09/2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK.nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen Dairemizin 18.09.2014 tarih ve 2013/6845-2014/14060 karar sayılı ilamının 2. bendine yönelik karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacı ile davalılardan A.. B.. arasında imzalanan, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi halinde ve tutanakta belirtilen borcun tasfiyesi sonunda , başlangıçta devir edilen 360.000 adet hisseden 36.000 adedinin davacıya iadesini öngören “ Görüşme Tutanağı” başlıklı sözleşmeye dayalı olarak açılan ve davacı tarafından edimlerin ifa edilmesine rağmen sözkonusu hisse senetlerinin davacıya iade edilmediği gibi hisselerin üçüncü şahıslara devri nedeniyle anılan hisse bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.maddesinde düzenlenen mutabakatın maddede belirtilen süre içinde yapılmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Ancak, davacı davalı şirkete herhangi bir borcu olmadığını ileri sürmüş olup, davalı taraf da mutabakat sağlanamadığından ötürü henüz iade borcunun muaccel olmadığını savunmuştur. Davacının sözleşmenin 2. maddesinde öngörülen tarih itibariyle borcunun bulunmaması halinde bu savunmaya itibar edilemez. Hal böyle olmakla mahkemece davacının şirkete borcunun olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasında ve bu hususta taraflar arasında varılamadığı açık olan mutabakatın hükmen tesisinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı taraf mahkemece alınan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde Ek 3 ve 4 başlığı altında davalı şirket kayıtlarında davacının borç hanesinde gözüken ve kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına aktarılarak kapanan miktarların davacı ile ilgisinin olmadığına dair belgeler ibraz etmiş olup, alınan ek bilirkişi raporunda davacı tarafından sunulan Ek 3 ve 4 listelerin incelendiği ve şirketin kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına aktarılarak kapanan miktarların davacı ile ilgisinin olmaması gereken tutarlar olduğu belirtilmiş ise de, alınan raporda, hangi kalemlerin hangi nedenlerle davacı ile ilgisinin olmadığı denetime elverişli şekilde gerekçelendirilmediği gibi, davalı tarafça da alınan raporlara bu yönü ile itiraz edilmiş. Bu itibarla, mahkemece davalı şirketin tüm defterleri ve davacı tarafından sunulan belgeler incelenmek suretiyle davacı şirketin ticari defterlerinde davacı adına gözüken borçların tesbiti ile davacı tarafından sunulan belgelerin hangi nedenlerle davacı ile ilgisinin olmadığının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ayrıntılı ve denetime elverişli olarak tesbiti için bilirkişilerden ek rapor yada yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp, tarafların itirazlarının karşılanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.09.2014 tarih ve 2013/6845-2014/14060 karar sayılı ilamının (1) bendinin kaldırılarak kararın açıklanan bu değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin Dairemizin 18.09.2014 tarih ve 2013/6845-2014/14060 karar sayılı ilamının 2. bendine yönelik karar düzeltme isteğinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.09.2014 tarih ve 2013/6845-2014/14060 karar sayılı ilamının (1) bendinin kaldırılarak kararın açıklanan bu değişik gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.