YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14398
KARAR NO : 2016/50
KARAR TARİHİ : 11.01.2016
MAHKEMESİ : ….
TARİHİ : 14/04/2015
NUMARASI : 2014/100-2014/93D.İŞ
…. A verilen 14.04.2015 tarih ve 2014/100-2014/93 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, alacaklı bankanınŞubesi ile asıl borçlu A.. A.. arasında imzalanan 22.04.2003 tarihli kredi sözleşmesine müvekkilince müteselsil kefil olunduğunu, 31.01.2007 tarihi itibariyle söz konusu krediye ilişkin müvekkilinin kefalet limitinin 175.000,00 TL’ye çıkartıldığını, müvekkilinin söz konusu krediye ilişkin sorumluluğunun kredi borcunun tamamen ödenmesi nedeniyle sona erdiğini, asıl borçlu ile alacaklı banka arasında 30.3.2011 tarihli yeni bir kredi sözleşmesi daha imzalandığını, müvekkilinin bu kredi sözleşmesine ilişkin bir kefaletinin bulunmadığını, alacağın bu kredi sözleşmesinden kaynaklı olması nedeniyle müvekkilinin borcunun bulunmadığını, ileri sürerek müvekkili hakkında verilen 24.12.2014 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, ihtiyati haciz kararı sonrasında 25.12.2014 tarihinde fiili haciz uygulandığını, bu nedenle itirazın süresinde olmadığını, 22.4.2003 tarihli kredi sözleşmesinde itiraz eden borçlunun müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, söz konusu kredi sözleşmesinde borçlunun kefalet limitinin 31.01.2007 tarihinde 175.000,00 TL’ye çıkartıldığını, kredi sözleşmesinin 12. maddesi uyarınca kefaletten kurtulmanın ancak bankanın vereceği ibraname ili mümkün olduğunu savunarak itirazın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; alacaklı banka tarafından dosyaya ibraz edilen kredi sözleşmeleri ve hesap kat ihtarı uyarınca alacaklının rehinle temin edilmemiş muaccel alacağının varlığının kanıtlandığı, ihtiyati haciz kararı verilmesi için alacağın yaklaşık ispatının yeterli olduğu, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.