Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/14244 E. 2016/42 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14244
KARAR NO : 2016/42
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

MAHKEMESİ : …
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2013/199-2014/136
DAVACI : S-U G
S
VEKİLİ : AV.A
DAVALI : A.. A..
VEKİLİ : AV.VE

Taraflar arasında görülen davada …. 3. A verilen 12/06/2014 tarih ve 2013/199-2014/136 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı İle birlikte kurduğu adi ortaklık çatısı altında İstanbul GOP 300 …ı Devlet Hastanesi İnşaatı işinin yapımını üstlendiğini, söz konusu iş nedeniyle davalı şirketin 5.11.2010 tarihli all risk sigorta poliçesi tanzim ettiğini, 25.9.2011 tarihinde müvekkile ait şantiyede gerçekleşen yangın nedeniyle poliçe kapsamında hasar meydana geldiğini, davalı şirket tarafından yapılan ekspertiz çalışmaları neticesinde 4.027.942,62 TL ödeme yapıldığını, ancak ekspertiz tarafından yapılan hesaplamalar sırasında 2011 yılı inşaat birim fiyatları üzerinden hesaplama yapıldığını, davalının müvekkilinin gerçek zararını karşılamakla yükümlü olduğunu, bu nedenle zarar gören imalatların yeniden yapıldığı 2012 yılı birim fiyatları üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilince eksper tarafından baz alınan birim fiyatları uyarınca hesaplama yapıldığı taktirde dahi 140.769,46 TL eksik ödeme yapıldığının tespit edildiğini, eksper tarafından yapılan hesaplama sırasında % 15 genel gider ve kar tenzilatının hesaba dahil edildiğini, yapılan bu işlemin bir dayanağının bulunmadığını, davalı tarafından 2012 yılı bayındırlık birim fiyatları baz alınarak hesaplama yapılması, bu bedelden sadece %25,73 ihale tenzilatının indirilerek bulunacak gerçek zararın müvekkile ödenmesi gerektiğini, ancak hesaplama yönteminde yapılan bu yanlışlılar nedeniyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla uğranılan zarardan şimdilik 10000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin 2.12.2011 tarihli bakiye hasar ibranamesi ve tazminat makbuzu ile müvekkilinin meydana gelen hasara ilişkin olarak gayri kabili rücu ile ibra edildiğini, söz konusu belgede hasar bedeli ve tazminat miktarı hususunda tarafların mutabık olduğunun belirtildiğini, bu nedenle müvekkilinden tahsili gereken bir alacağın
bulunmadığını,ekspertiz raporunda da 2011 yılı birim fiyatlarının baz alınması hususunda tarafların mutabık olduğunun belirtildiğini, 2011 yılında yapılan tazminat ödemesi sırasında 2012 yılı birim fiyatlarının baz alınmasının da mümkün olmadığını, dava konusu sigorta poliçesinde sigorta ettirenin S-U Grup İş Ortaklığı olduğunu, davacının iş ortaklığı adına tek başına bu davayı açamayacağını, davanın zamanaşımına uğradığını, poliçenin lehtarının olduğunu, bu nedenle de davacının dava çama ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanı reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava konusu olaya ilişkin davalı tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde sigorta ettirenin S-u sigortalının, Bolduğu, iş ortaklığının davacı şirket ile dava , tarafından kurulduğu, ortaklık sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca ortaklığın temsili hususunda genel müdür olarak S ve V yetkilendirildiği, davalı şirket tarafından sunulan ibranameyi imzalayan L’ın şirket yetkililerince verilen vekaletname uyarınca işlem yaptığı, söz konusu vekaletnamede hasar poliçesiyle ilgili her türlü işlem yapma tutanak ve dilekçeleri imzalama ve uzlaşma hususunda Lın yetkilendirildiği, L tarafından hasar bedelini tahsil edilip ibraname imzalandığı, ibranamenin geçersizliğini yazılı belge ile ispat edilemediği, ayrıca davacının tek başına dava açma ehliyetinin de bulunmadığı gerekçesiyle, aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.