YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14157
KARAR NO : 2016/6871
KARAR TARİHİ : 21.06.2016
MAHKEMESİ : … … .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2011/13-2014/104
Taraflar arasında görülen davada … … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/04/2014 tarih ve 2011/13-2014/104 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sahibi bulunduğu dava dışı …&… Eşarp ve Emprime San. ve Tic. A.Ş’nin asıl borçlu, müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak gösterildiği sahte imzalı kredi sözleşmeleri dayanak gösterilerek, müvekkilinin şahsi mevduatlarına davalı banka tarafından haksız olarak el konulduğunu ileri sürerek, 2.877.675,80 DEM, 42.250,00 USD ve 1.689.650.000 TL’nin el konulduğu tarihlerden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu bankacılık işleminin dayanağının davacının genel kredi sözleşmelerindeki müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatı olmayıp, davacı ve oğlunun … A.Ş. … Şubesi’ndeki müşterek hesapları ile ilgili olarak imzaladıkları ve sıhhati hususunda bir itilaf bulunmayan “Rehin Blokaj Taahhütnameleri” olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre 42.250.000 USD’lik talep yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile 46.296,90 USD’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 46.296,90 USD alacağın 42.250,00 USD’lik kısmına 22/03/2002 dava tarihinden itibaren Kamu Bankalarının USD ile açılan 1 yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek oranda faiz yürütülmesine, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi gereklidir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir olması, sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun ve ayrıca gerekçenin de hüküm fıkrasına uyum içinde olması gerekmektedir.
Somut olayda, kararın gerekçe kısmında, 42.250.000 USD’lik talep yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer talepler yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında, 46.296,90 USD’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 46.296,90 USD alacağın 42.250,00 USD’lik kısmına 22/03/2002 dava tarihinden itibaren Kamu Bankalarının USD ile açılan 1 yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek oranda faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, kabul edilen miktar yönünden gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye yol açıldığından çelişki içermeyen ve gerekçe ile hüküm fıkrasının uyuştuğu yeni bir karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 21/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.