Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1409 E. 2015/7450 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1409
KARAR NO : 2015/7450
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2014
NUMARASI : 2014/1161-2014/253

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/10/2014 tarih ve 2014/1161-2014/253 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Banka vekili ve fer’i müdahil TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya devrinden önce S. A.Ş’nin D.r Şubesi’nde 17.12.1999 tarihinde 100.000,00 DM mevduatını 35 gün vadeli ve %20,50 faiz oranı üzerinden yatırdığını, vadesi henüz gelmeden paranın 21.12.1999 tarihinde S. yönetimine BDDK tarafından el konularak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılarak yönetiminin TMSF’ye devredildiğini, bankanın daha sonra O. ile birleştirildiğini ve O.A.Ş’nin de Ing Bank’a satıldığını, yapılan araştırmada müvekkiline ait mevduatın Sümerbank yönetimi tarafından KKTC’de paravan olarak kurulan dava dışı E. O. Ltd. adlı banka hesabına aktarıldığını, müvekkilinin iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığını, bu şekilde toplanan paraların Sümerbank yönetimi tarafından grup şirketlere ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiğinin tesbit edildiğini, banka yönetimine el konulması sonrasında müvekkilinin mevduatının adı geçen off shore bankası hesabına aktarılmış olduğu ve O. hesaplarının sigorta kapsamında olmadığı gerekçesiyle ödenmediğini, o. adına tüm bankacılık işlemlerinin S. tarafından yapılmış olması karşısında bu taahhüdün de S. tarafından yapılmış olduğunun kabulü gerektiğini, ayrıca toplanan paraların off shore hesabına aktarılmış gibi gösterilerek G. Şirketler grubuna aktarıldığını ve bu şekilde grup şirketlere verilmek suretiyle bankanın sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 51.129,18 Euro’nun 17.12.1999 tarihinden vade sonuna kadar %20,50 ve vade sonundan da fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun’un 2/2. maddesi uyarınca ve akdi faizden az olmamak üzere işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Banka ve feri müdahil TMSF davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, davalı bankanın, davacının O. Ltd’e havale etmiş gibi gözüktüğü 100.000 DEM, 1,95583 dönüşüm kuru üzerinden 51.128,18 Euro paranın hesabının açıldığı 17.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun 4-a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davacıya iade etmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı Banka vekili ve feri müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalının sorumluluğunun BK’nın 41,55 ve TTK’nın 336’ncı maddelerinden kaynaklanmasına, davacı zararının offshore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zaman aşımı süresinin başlamasının gerekmesine göre, davalı Banka vekilinin ve fer’i müdahil TMSF vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer’i müdahil TMSF vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, temyiz eden fer’i müdahil TMSF harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.