YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13194
KARAR NO : 2016/2618
KARAR TARİHİ : 09.03.2016
MAHKEMESİ :…. … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2015
NUMARASI : 2014/64-2015/5
Taraflar arasında görülen davada…. …. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/01/2015 tarih ve 2014/64-2015/5 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin adına tescilli “…..” markasının kullanılması yönünde davalı şirkete izin verdiğini, davalı şirketin sözleşmelere konu edimlerini yerine getirmemesi üzerine müvekkilinin olağan fesih hakkını kullanarak davalıya markayı kullanmaya devam etmemesi ve üretim yapmaması hususunda ihtarname gönderdiğini, ihtarnamede tanınan süre dolduğu halde davalı tarafça üretime devam edildiğinin tespit edildiğini, davalı şirketin müvekkilinin “…..” markasını, ürettiği ürünlerde kullanarak davacı şirketin marka hakkına bilerek ve kötü niyetli olarak tecavüz ettiğini ve haksız rekabette bulunduğunu, haksız kazanç elde ettiğini, markanın itibar kaybına uğradığını ileri sürerek, müvekkili şirketin marka hakkına vaki tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine, marka hakkına tecavüz edilerek üretilen mallara ve bu malları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine ve kalıp gibi vasıtalara el konulmasına ve gümrük müdürlüklerine emir verilmesine, 40.000 TL maddi tazminata, 30.000 TL manevi tazminata, 20.000 TL itibar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalının sözleşmenin feshinden sonra sertifikalara uygun olmayan mallarda davacı adına tescilli “…..” markasını kullandığı, davalının ürettiği ürünlerin kalitesi ve standartlarının belirtilen şartları taşımadığı gerekçesi ile davalı eylemlerinin davacı taraf tescilli marka hakkına tecavüz ve bu suretle haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile durdurulmasına, önlenmesine, 20.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi 10.000,00 TL itibar tazminatının ihlalin gerçekleştiği 29/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Ancak, mahkemece markaya tecavüz sebebiyle 556 sayılı KHK’nın 62/(2)-b, BK 49, TTK 57, 58. maddeleri gereğince davacı lehine 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş ise de, davalı tarafça gerçekleştirilen ihlalin süresi de nazara alınarak daha ılımlı, adalete uygun ve makul bir manevi tazminat miktarına hükmedilmesi gerekmektedir. Ayrıca mahkemece tespit raporunda yer alan ”görüntü itibariyle ve elle yapılan muayenede, Delta’nın üretmiş olduğu cihazda kullanılan malzemelerin daha kaliteli olduğu göze çarpmaktadır. Özellikle tüpün çıkışındaki eklenti, buna bağlı basınç ölçer, bağlantı hortumu ve başlıkta bu kalite farkı görülmektedir” şeklindeki belirlemeye istinaden davalının ürettiği ürünlerin kalite ve standartlarının protokolde belirlenen şartları taşımadığı gerekçesi ile itibar tazminatına hükmedilmiş ise de, davacı tarafça davalıya tebliğ edilen ihtarname sonrası kalitesiz üretim yapıldığının ispatlanamadığı ve ihtarnamenin tebliği tarihine kadarki süre zarfında yapılan üretime davacı tarafça ses çıkarılmayarak dava açılmasının TMK 2. maddesi ile bağdaşmayacağı gözetilerek itibar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.