Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/13143 E. 2017/2599 K. 03.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13143
KARAR NO : 2017/2599
KARAR TARİHİ : 03.05.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/05/2015 tarih ve 2013/249-2015/420 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili; müvekkili şirketin kargo ve lojistik sektöründe faaliyet gösteren … merkezli bir şirket olduğunu, kendisine özgü yaratılmış bir hizmet sunma biçimi, dükkan tasarım, marka, giysi, paketleme ve tüm hizmetin sunum aşamasında kullanılan ticari tanıtım vasıtalarının üzerinde know-how’u da bünyesinde barındırmakta olduğunu, davalı şahsın franchise ile ilgilendiğini bildirdiği ve kendisiyle gizlilik sözleşmesi imzalandığını, ancak bir süre sonra davalının görüşmeleri sonlandırdığını, Türkiye’de davalı Şirketi kurduğunu ve kargo ve lojistik sektöründe faaliyet gösterdiğini, ancak müvekkilinin internet sitesini iş modellerini de kopyaladığı, gizlilik sözleşmesine aykırı davrandığı ve müvekkilinin Türkiye’deki uzantısı olduğu izlenimi verdiğini, davalının bu eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ve men’ini talep ve dava etmiş; birleşen davada da davalıların haksız rekabet eylemleri nedeniyle maddi zarara uğradıklarını ileri sürerek şimdilik 400.000 … Doları maddi tazminatın davalı Şirket’ten haksız eylemin başladığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, zarar miktarı tesbit edilemediği takdirde davalının elde etmesi mümkün görülen menfaat tutarının aynı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkili şirketin dükkan tasarımı ve unvanı, sloganı ve internet sayfası vs. unsurlarının kendine özgü ve orjinal olduğunu, haksız rekabetin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şahsın davacı ile gizlilik sözleşmesi imzalayarak franchise görüşmelerine başladığı, ancak 17.06.2010 tarihli e-maili ile bu görüşmelere devam etmeyeceğini bildirdiği, bu e-mailden kısa süre önce de davalı Şirket’i kurmuş olduğu, davalının gerçek amacının franchise sözleşmesi yapmak değil bu şirketi bu bilgilerle kurmak olduğunun anlaşıldığı, davalıların kullandığı internet sitesi iş modellerinin davacı Şirket’in internet sitesi ve iş modelleri ile benzediği, … dışı bir operasyonun Türkiye’deki uzantısı imajı yaratıldığı, sitede yer alan ifadelerde kopyalama derecesinde benzerlik olduğu ve sitede kullanılan görsellerin de birbirine açıkça benzediği, misyon ve değerler konusunda benzer ifadelerin kullanıldığı, tahmini maliyetin hesaplanması konusunun benzer olduğu, yine davacının dizayn kitapçığında yer alan tasarımlar ile davalının şube uygulamaları arasında çok büyük benzerlikler bulunduğu bu ekipmanların birebir aynı olduğu ve sadece renk boyutlarında farkılılıklar olduğu, davalı Şirket’in iş modellerine ek olarak kullandığı ekipmanların da davacı Şirket’i taklit ettiği, davacı Şirket’in internet sitesinin ve iş modellerinin davalılarca birebir benzerinin zorunlu olmamasına rağmen yapıldığını, davalıların eylemlerinin 6762 sayılı TTK’nın 56. ve 57/5-8 maddeleri uyarınca haksız teşkil ettiği, davacı Türkiye’de faaliyet göstermediğinden zararının tespitinin mümkün olmadığı, 818 sayılı BK 42. maddesi uyarınca takdiren tazminatın belirlenebileceği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile haksız rekabetin tespiti ve menine, birleşen davanın kısmen kabulü ile takdiren 200.000 TL’nin tespit talep tarihi 08.02.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu dosyanın davalısından alınarak davacı tarafa verilmesine, sair talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 35,10 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.