Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/130 E. 2015/8755 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/130
KARAR NO : 2015/8755
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2014
NUMARASI : 2014/419-2014/282

Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/09/2014 tarih ve 2014/419-2014/282 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili şirkette 11.06.2007 ile 24.12.2009 tarihleri arasında dış ticaret satış personeli olarak çalıştığını, istifa nedeniyle bu işten ayrıldığını, işe başlarken müvekkili ile davalı arasında rekabet yasağı sözleşmesi imzalandığını ve buna göre davalının işten ayrıldıktan sonra 3 yıl süreyle Ege ve Marmara Bölgeleri ile sınırlı olmak kaydıyla müvekkilinin faaliyette bulunduğu ambalaj sektöründe faaliyet gösteren başka bir şirkette çalışmamayı taahhüt ettiğini, aksine davranış için cezai şart öngörüldüğünü, buna rağmen davalının müvekkili şirketteki işinden ayrıldıktan sonra müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir şirkette çalışmaya başlayarak rekabet yasağını ihlal ettiğini ileri sürerek, 30.000 USD cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkilinin sonradan çalışmaya başladığı şirketin faaliyet alanlarının farklı olduğunu, rekabet yasağının süre yönünden makul olmadığını, istenen cezai şartın fahiş bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında 11.06.2007 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme ve eki niteliğindeki rekabet yasağı sözleşmesi ile davalı hakkında rekabet yasağının öngörüldüğü, 24.12.2009 tarihinde davacı şirketteki çalışması sona eren davalının 28.01.2012 tarihinde dava dışı şirkette çalışmaya başladığı, davalının sonradan çalışmaya başladığı şirket ve bu şirketin organik bağı bulunan şirketin davacı şirketle aynı sektörde faaliyet gösterdikleri, taraflar arasındaki sözleşmede rekabet yasağının üç yıllık süre ve Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile sınırlandırıldığı, ancak yer bakımından getirilen rekabet yasağının, Türkiye’nin belli başlı sanayi şehirlerini kapsaması nedeni ile davalının iktisadi geleceğini hakkaniyete aykırı şekilde güçleştirdiği, yine üç yıllık sürenin de makul görülmediği, dolayısıyla taraflar arasında akdedilen sözleşmedeki rekabet yasağı şartının geçerli olmadığı, kaldı ki rekabet yasağı şartının kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin bulunduğu ve bu nedenle 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7.maddesi uyarınca işbu uyuşmazlığa uygulanması gereken TBK’nın 420/1. maddesi gereğince hizmet sözleşmelerinde sadece işçi aleyhine konulan cezai şartın
geçersiz bulunduğu, aynı Kanun’un 445. maddesinde de rekabet yasağının süre bakımından özel durum ve koşullar dışında 2 yılı aşamayacağının düzenlendiği, bu hükümler karşısında da davaya konu sözleşmedeki rekabet yasağı şartının geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak bir talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, gerçekten de taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinde öngörülen 3 yıllık sürenin ve coğrafi alanın genişliğinin mülga 818 sayılı BK’nun 349. maddesi kapsamında makul görülmemesine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.