Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/12889 E. 2015/12008 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12889
KARAR NO : 2015/12008
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2015
NUMARASI : 2015/221-2015/669

Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/07/2015 tarih ve 2015/221-2015/669 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin banka hesabından talebi olmadığı halde iki kez sahte talimatlar ile iki koçan halinde toplam yirmi yapraklı çek karnesi alınarak ve bu çeklere sahte imzalar atılarak, çeklerin kullanıldığını ve toplam 159.000,00 TL tutarında paranın davacının hesabından çekildiğini, hakkında ceza yargılaması yapılan sanık İsmail Hakkı Akgün’ün resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalandırıldığını ileri sürerek, kullanılan ve bedeli tahsil edilen çeklerin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının İstanbul olması, ayrıca taraflar arasındaki yetki sözleşmesi nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı şirket yetkilisinin yetki şartının da yazılı olduğu kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiğini, 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesiyle yetkili kılınan mahkemenin taraflar arasındaki uyuşmazlıkta yetkili mahkeme olduğu gerekçesiyle, yetkisizliğine ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, yargılama giderlerinin yetkili mahkemece karara bağlanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.