Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1287 E. 2015/7397 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1287
KARAR NO : 2015/7397
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : GEDİZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2014
NUMARASI : 2012/209-2014/437

Taraflar arasında görülen davada Gediz Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2014 tarih ve 2012/209-2014/437 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı şirketin kurucu hissedarlarından 135 adet pay satın aldığını, satın aldığı hisselerle şirketin %68 ortağı olduğunu, ortaklık payına ilişkin şirket ile aralarında uyuşmazlık bulunduğunu, çoğunluk hissesine sahip olarak katılmadığı tüm sermaye artırımı kararlarının geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı şirketteki kuruluştan itibaren sahip olduğu pay oranının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın tespit istemli olarak açıldığı, tespit davalarında hukuki yararın dava şartı olduğu, eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının davalı G.. A..’deki kuruluştan itibaren sahip olduğu pay oranının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı, şirketteki çoğunluk hisselerin sahibi olduğunu, katılmadığı genel kurul kararlarının geçersiz olduğunu iddia ettiğine ve davalı vekilinin de davanın reddini isteyerek bu konuda muaraza çıkardığına göre davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı mevcuttur. Bu itibarla, mahkemece davacının, işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilip, işin esasına girilerek oluşacak sonuç çerçevesine bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve ayrıca gerekçeli kararda açılacak eda davasının ne olduğunun açıklanmaması doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.